MagniGame olarak kısa bir aradan sonra yerli oyunları tek tek incelemeye devam ediyoruz. Hatırlarsanız daha önce Pawn of the Dead, Haunt Chaser, Mearth oyunlarını mercek altına almıştık. Sıradaki oyunumuz ise Exorcist. Adından da anlaşılacağı üzere Exorcist bir çeşit korku oyunu.
İçindekiler
Yerli oyun üreticileri genelde korku oyunlarını tercih ediyor. Exorcist oyununun geliştiricisi ve yayıncısı olan Kaydem Studio da tercihini bu yönde kullanmış gibi gözüküyor. Peki Exorcist oyunu nasıl? Oyun bizlere neler vaad ediyor? Artıları ve eksileri neler? Bu oyuna para verilir mi? Tüm detayları öğrenme vakti geldi. Fakat öncesinde hemen hatırlatalım, Kaydem Studio’nun kurucusu sevgili Mehmet Demir röportaj teklifimizi kırmadı ve sorularımızı yanıtladı. Oyunun diğer detaylarına ve daha fazlasına da röportaj kısmından ulaşabilirsiniz. Şimdi hazırsanız başlayalım.
“Yetiş Hocam! Kızıma Cinler Musallat Oldu!”
Önce oyunun hikayesi ile başlayalım. Oyunda David Livingston adında bir karakter şeytan çıkarma konusunda uzman. Her türlü büyü, cin çıkarma, şeytan taşlama gibi işlerde kendisini kanıtlamış olan David “Yeter artık, dinlenmek benim de hakkım! Bir süre ara versem iyi olacak.” diyor fakat o sırada bir mektup alıyor. Margaret Carney adındaki bir kadın “Hocam yetiş! Benim herif gemi kaptanı. Vatikan’dan gitmiş bizim kıza ouija tahtası almış. Bizim kızda bunla uğraşırken tövbe bismillah kıza bir şeyler oldu. Yardım et kurbanın olam!” diyor. Tabi David Livingston bu mektuptan sonra işlere ara vermeden önce bu olayı da çözmeye karar veriyor.
Görevi kabul eden David atlıyor taksiye ve mekana gidiyor. Tabi böyle oyunlarda tahmin edeceğiniz üzere dış görünüşünde asla hayır olmayan bir eve varıyor. Karanlık, dışarısı puslu falan derken bir gram iyi şeyle karşılaşmıyoruz. Ama amacımız belli. İçeriye girmek ve görevi başarıyla tamamlayıp şeytanı kovmak.
Bu arada eve girdiğimiz de elektriklerin olmadığını görüyoruz. Neyse ki önceki vakalardan hazırlıklıyız da yanımızda fener var. Gerçi korku oyunu olduğundan dolayı o da sadece kendisini aydınlatıyor desek yeridir. İçeriyi fenerle incelerken evin çeşitli yerlerdinde bazı figürlerin asılı olduğunu görüyoruz. Yetmiyor etrafta dolanan gizemli küçük çocuklar da karşımıza çıkıyor. Sadece bunlar mı? Tabi ki değil. Kanlı ayak izleri, garip garip sesler vs. Yani korkmanız için her şey düşünülmüş.
Exorcist Gözlerimiz Neler Görüyor?
Oyunda karakterimiz ilerlerken kendini aydınlatan feneri açıkçası çok yardımcı olmuyor. Fakat karakterimiz Exorcist görüşüne sahip. Bu görüş sayesinde oyunda ilerlerken sıradan insanların göremediği şeyleri görebiliyoruz. Bunu da boyut değiştirerek yapıyoruz. Ruhani tarafa geçip büyülü olan her şeyi görebiliyoruz. Eeee, yılların hocasıyız, o kadar forsumuz olsun tabi.
Güzel bir özellik olmuş. İlk gördüğümüzde bi paniklemedik değil. Ama gayet güzel olmuş. Fakat bundan daha da önemli bir şey var. Evet güzel özellik ama oyun aslında boş boş durmamızı engelliyor. Sürekli olarak bir şeyler arıyoruz. Örneğin mutfak kısmına giriş yapmak istiyorsunuz. Öncesinde buraya ait anahtarı bulmanız gerekiyor. Dolayısıyla evde bulunan tüm dolapları, çekmeceleri falan açıp bakmanız gerekiyor. Malum korku oyunlarında genelde kaçmaya çalışıyoruz fakat bu oyunda vaktimiz genelde bir şeyler arayarak, şifreleri çözerek geçiyor.
Bir de oyun içerisinde rün taşları var. Bu taşlar büyüler ile engellenmiş bölgelere geçiş yapmamızı sağlıyor. Açıkçası ilk gördüğümüz rün şekli bize Assassin’s Creed Valhalla’yı hatırlattı. Malum o oyunda da sürekli rünler ile uğraşıyorduk. Valhalla’yı oynamayı da özlediğimizi fark ettik bu sayede.
Artıları ve Eksileri
Oyunun önce artılarına bir göz atalım. Öncelikle grafik olarak baktığımızda Exorcist oldukça güzel bir yapıya sahip. Bu noktada güzel iş çıkarıldığını söyleyebiliriz. Buna ek olarak ses efektleri de gayet güzel. Kapı gıcırtısı sesinden tutun da küçük kızın kulağınızın içine kadar fısıldaması gayet güzel olmuş. Tabi bu kısımlar hem oyundan daha çok keyif almanızı sağlıyor hem de daha çok korkmanızı sağlıyor.
Bir diğer güzel özellik ise oyun sizi sürekli olarak bir şeyler aramaya ve bir şeyler çözmeye yönlendiriyor. Bir yandan tırsarken bir yandan da bunları yapmak gayet güzel. Hatta bunların olması oyunun olası sıkıcı olma ihtimalini de ortadan kaldırmış.
Son olarak oyunun sonu ile alakalı konuşalım. Oyunda iki farklı son bulunuyor. Bunlardan birisi iyi son diğeri ise kötü son. Sizin oynayışınız bu sonun belirleyicisi oluyor.
Gelelim oyunun eksilerine. Açıkçası gereğinden çok daha fazla karanlık olmuş gibi geldi bize. Tabi ki ayarlardan değişiklik yapabilirsiniz. Fakat oyuna girdiğimizde bizi karşılayan ayarlarda hiçbir değişiklik yapmadığımız zaman kendinizi kör hissedebilirsiniz.
Bir diğer eksi yanı oyun çok güzel olmasına rağmen oynanış süresinin kısa olması. Tek bir sonu baz aldığımız zaman oyunun oldukça kısa bir sürede bittiğine şahit olduk. Keşke biraz daha uzun olsaydı da daha çok keyif alabilseydik.
Bir de yükleme ekranları hakkında birkaç şey söylemek isteriz. Bize göre oyunun en kısır kaldığı kısım burası olmuş. Dümdüz logo ve sol alt köşede dönen bir yükleme barı. Başka hiçbir şey yok. Bu kısma biraz daha şey eklenebilir. Mesela oyun içi ipuçları ya da hikaye ile ilgili kısa bilgiler. Mesela bu adam neden kızına bu ouija tahtasını hediye olarak almış, bununla ilgili kısa bir şey yazılabilir. “Kızıma ouija tahtasını oynaması için aldım ama onun bedenini şeytan ele geçirdi. Çok pişmanım.” gibi. Yani biraz daha doldurulabilir bu kısımlar.
Exorcist Oyununa Para Verilir mi?
Çok kısa bir şey soracağız size. Korkmak istiyor musunuz? Eğer cevabınız evetse alın. Düşünmeyin. Çünkü oyun sizi gerçekten korkutuyor. Özellikle birkaç yerde çığlık atabilirsiniz. Her an hazırlıklı olmanızda fayda var. Nereden mi biliyoruz? Biz çığlık attık da ondan!
Zaten ücret olarak çok fazla bir şey talep edilmiyor. 18,50 TL gibi çok düşük bir satış etiketine sahip. Eğer ki 20,00 TL’nin altında bir oyun oynamak isterseniz size çok güzel bir alternatif olabilir. Mutlaka deneyin.
Mehmet Demir ile Röportaj
İçeriğimizin bu kısmında da Exorcist oyununun geliştirici firması olan Kaydem Studio’nun kurucu ortaklarından Mehmet Demir ile olan keyifli sohbetimize yer vereceğiz. Kendisi sorduğumuz tüm sorulara içtenlikle cevap verdi. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz.
“İnsanları korkutmayı ve eğlendirmeyi seviyoruz.”
MagniGame: Mehmet Bey sizi Kaydem Studio’nun kurucusu olarak biliyoruz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Mehmet Demir: Evet, KAYDEM Studio’nun kurucusu benim ve bir de kurucu ortağım olan Mehmet Kaya isimli arkadaşımla birlikte KAYDEM Studio’yu kurduk
MagniGame: Bugün özellike Exorcist oyunu ile ilgili konuşacağız fakat ondan önce değinmek istediğimiz bir oyun daha var. “Evdeki Lanet” isimli oyununuz. 2021 yılında Steam’e giriş yaptı. Bir çeşit FPS korku oyunu. Yaklaşık bir senelik sürece baktığımız zaman “Evdeki Lanet” oyunu hakkında neler söylemek istersiniz?
Mehmet Demir: Evdeki Lanet oyunumuz oyun sektöründeki ilk iş girişimimizdi ve bundan dolayısıyla da acemiliklerimiz oldu. Ama bu işten tecrübe kazanarak, oyuncuların ne istediğini ve bizden neler beklediğini öğrenerek bir diğer oyunumuz olan Exorcist’e bu bilgi birikimlerimizi kattık ve oyunumuzu tasarlayıp yayınladık.
MagniGame: Gelelim asıl konumuz olan Exorcist oyununa. Yine bir korku oyunu ile karşı karşıyayız. Bu tarz oyunları yapmaktan keyif alıyorsunuz anlaşılan?
Mehmet Demir: Oyun sektöründe bilgisayar oyunları platformu için en başından korku oyunları projesini düşünmüştük ve yola bu şekilde devam ettik. İnsanları korkutmayı ve eğlendirmeyi sevdiğimiz için ve insanlar da eğlendiği ve korku oyunlarındaki tarzımızı sevdiklerinden dolayı korku oyunlarını tasarlamaya devam ettik.
“2022 yılının en iyi bağımsız korku oyunu olduğu söyleniyor.”
MagniGame: Exorcist aslında çiçeği burnunda bir oyun, Mayıs ayında piyasaya giriş yaptı. Şu an için geri dönütler nasıl?
Mehmet Demir: Yeni geliştirip yayınlamış olduğumuz korku oyunumuz olan Exorcist için geri dönüşler bizi mutlu edecek kadar güzel oldu. Elbette eksiklerimiz yine olabilir ilk oyun projemizdeki gibi çok fazla olmasa da çünkü oyun sektöründe hem yeniyiz hemde sadece 2 kişilik bağımsız bir ekibiz. Ama yurt dışındaki yabancı oyuncular ve yayıncılar oyunumuz için 2022 yılının en iyi bağımsız korku oyunu olduğunu ve Exorcist için büyük bir buluş olduğunu da söylediler.
MagniGame: Biz oyunun incelemesini yaptık ve biz de o yabancı yayıncılara katılıyoruz. Exorcist özellikle hikaye konusunda oldukça keyif veren bir yapıya sahip. Bazı filmlerde bu tarz konuların işlendiğini gördük fakat oynaması ayrı bir zevkli. Fakat son dönemlerde piyasaya çıkan AAA kalitesindeki oyunlarda gördüğümüz bir şeyi sizin oyununuzda da görüyoruz. Farklı sonlarla bitirme seçeneği. Açıkçası bu oyunu daha da keyifli bir hale getirmiş.
Mehmet Demir: Oyunumuzda iki farklı son bulunuyor ve bunun nedeni oyuncuların böyle olsaydı veya şöyle de olsaydı ne olurdu gibi düşüncelerini onlara yaşatmak istedik. Oyuncular farklı sonlarda oyunları oynayıp bitirirken sanki oyunun içinde bulunuyorlarmış ve hikayenin kaderi onların elindeymiş gibi hissediyorlar. Bu özellik de onları bu tarz oyunlara bağlıyor ve unutamayacağı bir deneyim olarak hafızalarında kalıyor.
“Beni öldürmeyen şey güçlendirir.”
MagniGame: Ülkemizde oyun geliştiricileri çok ağır bir şekilde eleştiri yağmuruna tutulabiliyor. Sizin başınıza böyle bir durum geldi mi?
Mehmet Demir: Türkiye’de oyun sektörü daha yeni yeni gelişmeye başladığı için oyun geliştiricilerinin yardıma ihtiyaçları oluyor. Çünkü henüz bir düzenli sistem kurulmadığı için ekip sayısı da az oluyor ve oyun geliştiricilerinin aklında tasarlayıp da yapamadığı modeller ve materyalleri oluşturan ve satan kişiler bulunuyor. Bu da hazır assetle oyun yapıldı gibi tartışmalara neden oluyor. Bize de aynı şekilde tepki gösterildi, insanlar bilmeden konuşabiliyorlar bazen. Keşke herkes bilmediğini değil de sadece bildiğini söylese ama maalesef bu şekilde her şey. Çünkü sosyal medyada herkes ne düşünürse düşünsün doğru veya yanlış olarak bunu dile getirebiliyor ve herkese açık bir şekilde bu düşüncesini paylaşabiliyor.
MagniGame: Peki böyle eleştirilerin oyun geliştiricileri üzerindeki etkisi nasıl oluyor sizce? “Beni öldürmeyen şey güçlendirir” mantığı ile mi bakıyorsunuz yoksa “Çok kolaysa sen yap kardeşim!” mi diyorsunuz?
Mehmet Demir: Her ne kadar biz kendimizi bilsek de ve neyi başarıp neyi başaramadığımızı da az çok görsek de bu gibi olumsuz yorumlar elbette ki biraz üzmüyor değil. Ama belirtmiş olduğunuz gibi “Beni öldürmeyen şey güçlendirir” mantığıyla hareket ediyoruz tabi ki her zaman.
“İslam temalı bir korku oyunu geliştireceğiz.”
MagniGame: Evdeki Lanet ve Exorcist korku tabanlı oyunlar. Bir sonraki projeniz de yine korku tabanlı mı olacak yoksa farklı alanlara yönelmeyi düşünüyor musunuz?
Mehmet Demir: Son zamanlarda Türk oyuncuların ve diğer yabancı oyuncuların da ilgisi korku oyunlarında Müslümanlık temalı yani İslam dininde bulunan cin gibi ruhani varlıkların bulunduğu korku oyunlarına karşı arttı. Bu tarz korku oyunları rağbet görmeye başladı. Bu konseptte örnek korku oyunları var ama biz de kendi aramızda konuşup ve örnek çalışmalara bakarak daha iyisini yapacabileceğimizi düşünerek bu girişime atılmayı düşünüyoruz. Ve bir İslam temalı korku oyunu geliştirmek için çalışmalara başlıyoruz. Tabi ki sadece korku oyunları değil, ilerideki zamanlarda insanların birbirleriyle Co-Op olarak oynayabilecekleri oyunlarda geliştirmeyi düşünüyoruz.
MagniGame: Oyun geliştirmek başlı başına zor bir iş. Saatlerinizi alıyordur mutlaka. Peki bir gün içerisinde oyun geliştirmeye vakit harcadıktan sonra hiç oyun oynuyor musunuz? Buna zaman kalıyor mu? Oynuyorsanız hangi oyunları oynuyorsunuz?
Mehmet Demir: Oyun geliştirmek başlı başına çok zor bir iştir. Çünkü sürekli çok küçük nedenlerden dolayı da olsa hatalar çıkıyor ve bu hatalar da büyük sorunlara yol açıyor. Örneğin 10 saat bu iş için zaman ayırıyorsanız 5 saati bu sorunlarla ilgilenmek ile geçiyor. Tabi ki bizde oyuncuyuz ve oyun oynamaktan çok keyif alıyoruz. Oyunları hem oynuyoruz hem de geliştiriyoruz. Oynadığımız oyunlardan bir tanesi bağımsız bir şirket olan ve bu zamana kadar uğraşlarıyla ve çabalarıyla yükselen bir firmanın oyunu olan The Witcher.
MagniGame: Son olarak oyun geliştirme konusunda meraklı olan ya da bu işe yeni başlamış olan okurlarımıza ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Mehmet Demir: İnsan istediği herşeyi başarır. Bu oyun sektörü olsun veya başka bir ticaret işi olsun. Her şey kendinize inanmakla başlar. Kendinize inanıp, büyük hayaller kurmaktan korkmazsanız, “Ben bu yola çıktım çünkü bunu başaracağım!” derseniz başarının yarısına ulaşırsınız. Devamında da başarıya tamamen ulaşmak istikrarınıza ve azminize kalıyor. Evet oyun geliştirmek zor bir iş, zaman isteyen bir iş, fedakarlık gerektiren bir iş ama sonunda bu işi gerçekten isteyerek yaparsanız başarıya mutlaka ulaşacaksınız.
Mehmet Bey’i ve ekibini tebrik ediyorum çok güzel bir iş çıkarmışlar umarım önleri açık olur ve bol bol bizleri korkuturlar Ayrıca bu güzel detaylı incelemen için çok teşekkürler Magni Bey oyun beni cezbediyor özellikle kadim rünleri oyuna işlemiş olmaları çok hoşuma gitti.
Saygılar.