MEARTH – HEDİYELİ Yerli Oyun İncelemesi & Röportaj

Yerli oyun geliştiricilerine MagniGame olarak destek olmaya devam ediyoruz. Sıradaki oyunumuzun adı Mearth. Oyun temel olarak RYO ve aksiyon tabanlı. 2022’nin Nisan ayının sonlarında piyasaya giriş yaptı. Peki oyun neler sunuyor? Nasıl bir hikayeye sahip? Artı ve eksi yanları ne? Hatta herkesin merak ettiği soru olan bu oyuna para verilir mi? Bu soruların hepsine yanıt arayacağız. Son olarak da Mearth oyununun geliştiricisi Aykut Akdağ ile olan röportajımıza yer vereceğiz.

Mearth incelemesine başlamadan önce geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaştığımız Pawn of the Dead ve Haunt Chaser isimli diğer yerli oyunları incelemelerini de okumanızı tavsiye ederiz. Hatta “Ben sadece yerli oyunlara bakmak, yeni çıkan oyun olsun yeter” de diyebilirsiniz. O zaman World Titans War isimli oyunun incelemesini de okuyabilirsiniz.

Son olarak diğer oyunlarda olduğu gibi Mearth oyununun incelemesinde de siz değerli takipçilerimize bu oyundan hediye edeceğiz. Bunun için tek yapmanız gereken aşağıda bulunan yorum kısmına Instagram kullanıcı adınızı doğru bir şekilde yazmak. Toplamda 9 kişiye bu oyunu hediye edeceğiz. Kazananlardan birisi olmak için yorum yapmayı unutmayın!

Asteria: Bir Prensesten Daha Fazlası

Önce oyunun biraz hikayesine değinelim. Oyundaki ana karakterimizin adı Asteria. Kendisi Virtuous Krallığının prensesi. Ama öyle çıt kırıldım prenseslerden değil. Kendisi savaşçı ruhlu biraz. Bunu gören babası “Yahu bizim kız biraz erkek gibi ehehe” dedikten sonra kızının yeteneklerinin üstüne gitmesine izin verir. Hatta onu en zorlu eğitimlere gönderir. Eski savaşçılardan eğitimlerini alan Asteria aynı zamanda bilge büyücülerin de desteğini alır ve onlardan birçok şey öğrenir. Sonunda da Magus Baltasının sahibi olur.

Magus Baltası da nedir diye düşünen okuyucularımızı hemen aydınlatalım. Bu balta nadir bulunan bir metalden yapılmış ve büyücüler de yardımcı olmuş. Asteria bu baltayı savaş esnasında seyahat etmek amaçlı kullanabiliyor. Yani biraz G.O.R.A’daki Aravel usta gibi “Hop! Nasıl tak diye buradayım?” diyebiliyor. Aynı zamanda bu balta Asteria’nın güçlenmesine de neden oluyor. Ve son olarak Asteria bu baltayı Thor’un çekici Mjolnir gibi istediği zaman atıp geri çağırabiliyor.

İntikam Vakti!

Asteria tüm eğitimlerini tamamladıktan sonra baba ocağı olan Erdemli Krallık’a geri dönüyor. “Varam da babamın elini öpem” diye düşünürken bir de bakıyor ki Erdemli Krallık işgal altına girmiş. Burada işgalin sorumlusu Dragos’u görüp “Al gardını!” diyen Asteria rakibinin gardını almasını isterken bir anda boyunun ölçüsünü alıyor ve girdiği ilk savaşı kaybediyor.

Dragos kazandığı savaç sonrasında bir boyut açarak Asteria’yı Goselia Krallığı’na gönderiyor. Burası Dragos’un kralının mekanının yeri. Burada gözlerini açan Asteria bir dizi düşmanı görse de korkmadı. Fakat Magus Baltasının etkisini kaybettiğini gördü. Artık savaş esnasında portallar açarak oradan oraya geçemiyordu. Fakat bu onu durdurmadı ve intikam yeminleri etti.

Teknik Açılardan Mearth

Oyunun hikayesinden sizlere bahsettik. Şimdi gelelim diğer detaylara. Öncelikle oyunun grafikleri oldukça iyi. Oyunun geliştiricisi Aykut Akdağ bu konuda oldukça emek sarf etmiş. Zaten bununla ilgili röportajımızı da içeriğin sonunda sizlere paylaşacağız. O zaman ne kadar emek sarf edildiğini görebilirsiniz.

Onun haricinde oyun yerli bir oyun olmasına rağmen Türkçe arayüz ve Türkçe altyazı desteğine sahipken Türkçe seslendirmeye sahip değil. Sadece İngilizce seslendirme mevcut. Ama kim bilir, belki ilerleyen zamanlarda bir güncelleme paketi ile bunu da görebiliriz.

Oyun şimdilik 4 sezondan oluşuyor. Bu sezonların geliştirilmesi de tamamen oyuncuların geri dönütlerine göre oluyor. Yani sabit bir hikayeye eksik olan kısımlar eklenirken sorunlu kısımlar da düzeltiliyor. Aslına bakarsanız çok ciddi bir hamle bu. Çünkü herkesin isteği birbirinden farklı. Bu nedenle oyunun ilerleyişi özellikle geliştirici açısından daha zor diyebiliriz.

Sistem gereksinimlerine baktığımız zaman karşımızda yabana atılmayacak bir liste görüyoruz. Özellikle RAM bellek kısmında biraz sistemi yoracak gibi. Mearth oyununun sistem gereksinimlerine aşağıdan göz atabilirsiniz.

Minimum Sistem Gereksinimleri	Önerilen Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: 64 Bit	İşletim Sistemi: 64 Bit
İşlemci: INTEL i3 7100 ya da AMD Ryzen 3 1200	İşlemci: INTEL i5 11400F ya da AMD Ryzen 5 2600
Bellek: 6 GB RAM	Bellek: 12 GB RAM
Ekran Kartı: GTX 750Ti veya AMD RX 560	Ekran Kartı: GTX 1060 veya AMD RX 580
DirectX: Sürüm 11	DirectX: Sürüm 12
Depolama: 8 GB kullanılabilir alan	Depolama: 8 GB kullanılabilir alan

Artıları

Şimdi geldik Mearth oyununun artılarına ve eksilerine. Öncelikle oyunun artılarına bir göz atalım. Oyunun hikayesi güzel. Asteria’yı alıp düşmanlara balta sallamak son derece keyifli. Tek başınıza oyun oynamak istediğiniz zaman bu oyun ile keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Grafikler iyi düzeyde. Tabi ki tek bir geliştiricinin çıkarmış olduğu oyundan AAA kalitesindeki oyunların görsellerini beklemek saçmalık olur. İçinde bulunduğu şartlar altında oluşturabileceği en iyi grafikleri oluşturmuş Aykut Akdağ.

Oyunun en büyük artısı ise oyuncuların geri dönütlerine ciddi anlamda cevap vermesi. Zaten yukarıda da belirttiğimiz üzere oyundaki sezonlar oyunculardan gelen geri bildirimlere göre ilerliyor. Bu baktığınız zaman çok basit bir şey gibi gözükse de aslında o kadar da kolay değil.

Eksileri

Oyunun yeni çıktığını biliyoruz. Tabi ki böyle durumlarda oyun içerisinde bugların olması da muhtemel. Aslında ilk çıktığı zamana göre bu buglar ciddi oranda azalmış durumda diyebiliriz. Fakat hala daha kalanlar var. Bunlar da yakın süre içerisinde ortadan kalkacaktır.

Yerli yapım bir oyun Mearth. Böyle olunca insan ister istemez kendini dilini oyun içerisinde görmek istiyor. Oyunun geliştiricisi bu anlamda arayüz ve alt yazı ile oyuncuların ihtiyaçlarına cevap verse de seslendirme noktasında eksik kalmış. Tabi bu da başlı başına bir maliyete yol açacaktır. Fakat olsaydı hoş olurdu.

Mearth Alınır mı?

Geldik inceleme içeriklerimizin en kritik sorusuna. Mearth oyunu satın almaya değer mi? Aslına bakarsanız bu kişiden kişiye değişir. Öncelikle bu tarz oyunlara ilgi duymanız gerekiyor. Fakat şahsi fikrimi belirteyim ben bu tarz oyunlara çok sıcak bakmasam da oyunu biraz oynadıktan sonra keyif almaya başladım diyebilirim.

Single player RYO tarzında oyun arıyorsanız Mearth mutlaka şans vermeniz gereken bir oyun. Özellikle yerli yapım olması zaten almak için bir neden diye düşünüyoruz. Fakat bu tarz oyunlara ilginiz varsa Mearth sizin için güzel bir alternatif olacaktır.

Bir kez daha hatırlatalım. MagniGame olarak bu gönderinin altına Instagram kullanıcı adını yazan 9 şanslı kişiye bu oyunu hediye edeceğiz. Kazanıp kazanmadığınızı öğrenmek ve gelişmeleri kaçırmamak için bizi takip etmeyi unutmayın.

Aykut Akdağ ile Röportaj

İçeriğimizin bu kısmında da Mearth oyununun geliştiricisi Aykut Akdağ ile olan keyifli sohbetimize yer vereceğiz. Kendisi sorduğumuz tüm sorulara içtenlikle cevap verdi. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü bu oyunda ne kadar çok emek olduğuna kendiniz şahit olacaksınız.

“Unreal Engine 5’in demosu beni çok etkiledi.”

MagniGame: Aykut Bey merhaba. MagniGame olarak yerli oyun geliştiricileri ile röportajlar yapmaya devam ediyoruz. Sizinle de yolumuz Mearth isimli oyun aracılığı ile kesişti. Röportaj teklifimizi geri çevirmediğiniz için çok teşekkür ederiz. Bugün sizlere hem Mearth ile hem de Türkiye’de oyun geliştiricisi olma ile ilgili sorular soracağız. Fakat oyundan önce biraz sizi tanıyalım. Aykut Akdağ kimdir?

Aykut Akdağ: Aykut Akdağ 8 yaşından beri oyunlarla büyüyen ve 14 yaşında bu oyunların nasıl yapıldığını merak eden biri. Şuan 21 yaşında İstanbul Üniversitesi öğrencisiyim. Oyun geliştirme sürecine Unity ile başladım ve Unreal Engine ile devam ediyorum. 2 amatör oyun projem oldu. 3. projem olan Mearth oyununu ciddi bir uğraş göstererek geliştirdim.

MagniGame: Mearth bildiğimiz kadarıyla piyasaya sürdüğünüz ilk oyun. İlk olarak Mearth oyununun fikri nasıl ortaya çıktı onu öğrenelim.

Aykut Akdağ: 2 yıl önce Unreal Engine 5 in bir demosu vardı. O demo beni çok etkiledi ve fantastik hikayelerden de çok etkilendim. Proje bu şekilde başladı.

“Yurt dışından daha çok destek aldım.”

MagniGame: Oyun şimdilik 4 sezondan oluşuyor fakat siz sadece birinci sezonu aktif olarak yayınladınız. Bu noktadaki amacınız nedir? Olabildiğince kusursuz bir oyun yapmak mı yoksa oyuncular arasında merak uyandırmak mı?

Aykut Akdağ: Amacımız sonraki sezonları oyuncuların geri dönüşleriyle inşa etmek. Oyunu ilk yayınladığımız zamanda da böyle duyuru yaptık. Oyuncularla etkileşimi arttırıp onlar için uzun vadede zevk alabilecekleri bir oyun yapmak. Hikayesi sabit fakat geri dönüşlerle ufak detaylar ekliyoruz. Bu geri dönüşlerin bazıları oyun içi hataların düzeltilmesi bazıları da oyuncuların beklentilerini içeriyor. Hataların %80’i düzeltildi. Kalan kısım oyun mekaniği kaynaklı hatalar bunun için ilk hedefimiz. 2. sezonu yaparken de yeni mekanik oluşturmak ve süreç devam ediyor.

MagniGame: Mearth bu yılın Nisan ayının sonlarına doğru yayınlandı ve yaklaşık 2 aylık bir süreci tamamladı. Henüz çiçeği burnunda diyebiliriz. Oyunla ilgili şu ana kadar size geri dönüşler ne yönde oldu?

Aykut Akdağ: Oyun yayınlandığı zaman en çok ilginin Türkiye’den olmasın bekliyordum çünkü yerli bir oyun şirketiyiz. Yayıncıların da destek vereceğini düşündüm ve mailde attım fakat hiçbiri dönüş yapmadı. Ancak yurt dışından (Hong Hong, Brezilya, Arjantin, ABD, Almanya gibi daha birçok ismini sayamadığım ülkelerden) hem gameplay videoları yapıldı hem de iyi geri dönüşler aldı. Türkiye’de herhangi bir geri dönüş alamamam beni hayal kırıklığına uğrattı.

“Hem milli duyguyu hem de dini inancı sömürmek çok yanlış.”

MagniGame: Daha önce Pawn of the Dead oyununun geliştiricisi Ahmet Bey ile olan röportajımızda da Türkiye’de oyun geliştiricisi olmanın zorluklarından bahsetmiştik. Bir kesim yerli oyun geliştiricilerinin iyi işler çıkarmadığını belirtirken diğer bir kesim ise destekle daha iyi yerlere gelinebileceğini söylüyor. Sizin düşünceniz bu yönde nasıl? Sektörde bulunan diğer oyun geliştiricilerinin yaptığı oyunları ve Mearth’ü yan yana koyduğunuzda ne gibi bir yorumda bulunabilirsiniz?

Aykut Akdağ: Bu konu hakkında bir büyük oyun şirketiyle konuştum. Türkiye’de bazı oyun firmalarının hem milli duyguyu hem de dini inancı sömürerek prim yaptığı oyunlar olduğunu söyledim. Bu son derece yanlış bir durum. Çünkü şirketi kısa vadede kurtarsa da büyük bir olumsuz etki uzun vadede açıkça görünüyor. Türkiye’den destek görmediğim için diğer konu hakkında birşey söylemek doğru olmaz. Mearth en başında bir mitolojiyi anlatıyor. Aynı zamanda küresel kitledeki oyunculara hitap ediyor. Hedeflerimden biri de global çapta bir başarı yakalamak. Yerli oyunlar daha çok milli duygulara hitap ediyor. Ancak Crysis gibi veya Far Cry’ın ilk serileri bu şekilde değil. Eğer dikkat ederseniz bu oyunlar global çapta başarıya ulaştı ve bunun arkasında Türk yapımcılar bulunuyor. Aynı zamanda bu oyunların etkisi hala devam ediyor.

MagniGame: Mearth ile devam edelim. Günlük ne kadar bir sürenizi bu oyunun geliştirilmesi için harcıyorsunuz?

Aykut Akdağ: Mearth ün geliştirilmesi 6 ay sürdü. Son aşamada çok yoğun çalıştım. Günlük 8-9, bazen de 10 saat vakit ayırdığım zamanlar oldu ve bazı arkadaşlarımın katkıları da bulunuyor. Şu an için bir etkinliğe hazırlanıyoruz. Bir şirketle anlaşacağız yakında. Oyunun geliştirilmesi için hergün harcanan süre 3-4 saat sürüyor ama anlaşma sonunda ciddi bir uğraşla çok daha iyi yerlere gelecek.

“Fantastik türde rol yapma oyunlarına devam!”

MagniGame: Peki genel olarak baktığınız zaman oyunun temellerinin ilk atıldığı dönemden bugüne kadar sizi en çok ne zorladı?

Aykut Akdağ: Tek başıma geliştirmek büyük bir zorluk çünkü çok fazla vakit ayırdım. Yazılım konusunda da zorlandım mekaniği tamamen bana ait olduğu için farklı kaynaklardan tekrar eğitim aldım. Kitapları kurcaladım ve mekaniğini yoğun uğraş sonucu oluşturmayı başardım en zor kısmın mekanik olduğunu söyleyebilirim.

MagniGame: Mearth sonrasında ne gibi projeler var aklınızda? Yine bir rol yapma oyunu tarzında oyuna mı yöneleceksiniz yoksa farklı kategorilere de giriş yapmayı planlıyor musunuz?

Aykut Akdağ: Bildiğim yoldan devam edeceğim şuan büyüme sürecindeyiz ve bu süreçte farklı bir kategoriden oyun çıkarmak yanlış olur bazı şeyleri riske atmış oluruz. Fantastik tarzda rol yapma oyunları geliştirmeye devam edeceğim.

MagniGame: Aykut Bey sorularımızı içtenlikle yanıtladığınız için teşekkür ederiz. Umarız Mearth daha iyi yerlere gelir ve sizin adınızı da daha farklı ve büyük projelerle yakın zamanda duymaya başlarız.

Aykut Akdağ: Ben teşekkür ederim. Umarım yaptığım projelerde oyuncularla iyi bir etkileşim kurarım ve bununla birlikte iyi bir başarı yakalarım.