Need for Speed Serisi – İnceleme

Oyun dünyasında yer edinmiş bazı kült oyun serileri var. Mesela God of War, Mafia, Max Payne, GTA ve daha niceleri. Need for Speed serisi de bunlardan birisi. Üstelik diğer oyunlara baktığımız zaman diğer oyun serilerinde çok daha farklı hikayeler mevcut. Fakat Need for Speed serisi bir araba yarışı olarak karşımıza çıkıyor. Bu oyun serisinin içine hiç düşmeyenler “Ne var ya iki araba sürüyorsun işte” diyebilirler. Ama durum sandıkları kadar basit değil. Çünkü Need for Speed serisi içerisindeki birçok oyunda hikaye modu mevcut. Peki yıllara meydan okuyan Need for Speed serisi nereden nereye geldi biliyor musunuz? Şimdi hep beraber bu güzel serinin geçmişine ve detaylarına bakalım.

The Need for Speed (1994)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Benim gibi yaşı ilerlemiş olanlar bilir, Need for Speed serisinin geçmişi 90’lı yıllara kadar dayanıyor. Yani şu an oyuncu olan birçok kişiden daha yaşlı aslında Need for Speed. İlk oyun 1994 yılında piyasaya çıktı. Yukarıda gördüğünüz intro ile o dönemlerde bizlerin akan salyalarından Niagara Şelalesi oluşmuştu. Şaka bir yana dönemin en iyi araba yarışı oyunu olduğunu söyleyebilirim. Hatta o kadar iyiydi ki kendisinden sonra çıkan birçok oyuna da ilham kaynağı oldu.

Tabi bu yıllarda özellikle araba yarışı oyunlarında hikaye aramıyorduk. Tek istediğimiz gaza basmaktı. The Need for Speed oyunu da bize 3 farklı haritada toplam 9 araba ile bunu sağladı. Bunların 8 tanesi lisanslı, bir tanesi Warrior adında lisansı olmayan süpersonik bir arabaydı. Bu sayı şimdiki oyunlara bakışla çok az olsa da o dönem için çok iyiydi. Arabaları merak edenler içim aşağıya listesini yazdım.

  • 1994 model, kırmızı renkli Toyota Supra 2JZ
  • 1992 model, gümüş renkli Acura NSX
  • 1991 model, sarı renkli Mazda RX-7
  • 1993 model, koyu mavi renkli Porsche Carrera 911
  • 1994 model, kraliyet mavisi renkli Dodge Viper RT-10
  • 1993 model, koyu yeşil renkli Chevrolet Corvette C4 ZR-1
  • 1993 model, siyah renkli Lamborghini Diablo VT
  • 1994 model, kırmızı renkli Ferrari 512TR
  • ve bunlara ek gizli olan mor renkli Warrior araç.

Need for Speed II (1997)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Her ne kadar ilk oyunun çıktığı tarihleri hatırlasam da benim ilk Need for Speed tecrübem serinin ikinci oyunu Need for Speed II ile oldu. 1997 yılında piyasaya çıkan bu oyunu dönemin bilgisayar sahipleri hala atari oynayan arkadaşlarına ballandıra ballandıra anlatırdı. Neyse ki benim arkadaşım anlatmak yerine beni oynamaya çağırırdı. Ben de onun vesilesi ile bu oyunla tanışmış oldum.

Oynanış mekanikleri bir önceki oyunun aynısı aslında. Fakat aradan geçen 3 yıllık süreç içerisinde tabi ki geliştirmeler de olmuş. Ama ilk olarak şunu söyleyeyim, bu oyun Japonya’da Over Drivin’ II adıyla piyasaya çıktı. Fakat neden böyle bir farklılık oldu bilmiyorum. Bilenler yorumlar kısmında bize açıklayabilirler.

Her neyse, bu oyunda farklı oyun modları karşımıza çıktı. İlk oyun modu Tek Yarış olarak ilk oyundan bildiğimiz oyun modu. Aracı seç, haritayı seç ve gazla. Mantık bu. İkinci mod ise Turnuva modu. Yine ilk oyundan bildiğimiz bir tür. Kapalı olan araçları seçmek için turnuvaları kazanmaya çalışıyoruz. Fakat üçüncü mod ilk kez karşımıza çıktı. Adı Knockout. Need for Speed serisi içerisinde ilk göze çarpan değişiklik. 8 farklı rakibe karşı 2 turluk yarışlar yapıyorsunuz. Sona kalan eleniyor.

Arabalar mı? 9 farklı lisanslı araç var. Ferrari F50, Ford GT90, Isdera Commendatore 112i, Italdesign Cala, Jaguar XJ220, Lotus Esprit V8, Lotus GT1, McLaren F1(Favorimdi), Ford Indıgo. Bu 9 farklı araçla Nepal, Almanya, Yunanistan, Avustralya, Kanada, Norveç ve Amerika’da yarışabiliyordunuz.


NFS III: Hot Pursuit (1998)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisinin üçüncü oyunu olan NFS III: Hot Pursuit sadece Japonya’da Over Drivin’ III: Hot Pursuit adıyla çıkış yaptı. İlk iki oyundan bağımsız bir şekilde bu sefer işin içine polisler giriyor ve belki de son derece önemli bir dönemin kapılarını farkında olmadan açmış oluyor.

Oyunda biz yarışlarımızı yaparken bir anda sağdan soldan polisler gelerek bizi yakalamaya çalışıyordu. Tabi bu ciddi bir yapay zeka teknolojisi gerektiriyordu o dönemlerde. Nitekim öyle de oldu, firma karşımıza öyle bir yapay zeka çıkarttı ki kendi IQ düzeyimizi sorgular olduk. Ama bu durum oyuncular tarafından çok beğeni topladı ve 276 bin kopya sattı. Yine komik bir rakam gibi gelebilir ama o dönemler için çok iyi bir rakamdı ve en çok satan oyunlar arasına giriş yapmasını sağladı.


NFS High Stakes (1999)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisi madem iyi gidiyor, o zaman her sene bir oyun patlatalım diye düşünen Electronic Arts çok şükür aynı oyunları pişirip pişirip önümüze koymadı. Bu dönemlerde hep kendini geliştiriyordu. (İçinde bulunduğumuz zamanları ayrıca değerlendireceğim.)

İyi bir araba yarışı oyunu, sonrasında gelen farklı oyun modu, işin içine giren polisler derken şimdi de karşımızda araç hasarı özelliği çıkıyor. Kesinlikle ama kesinlikle bir araba yarışı oyununda olması gereken bir özelliktir bu. En azından gerçekçiliği arttırıyor. Buna ek olarak oyun kendine özgü bir kariyer sistemini de oyuncuların beğenisine sunuyor. Bu sisteme göre rakibinizi yenerseniz arabasını alabiliyorsunuz. Hani Cem Yılmaz’ın reklamlarda dediği gibi “Alırım anahtarını!” olayı bu oyunla hayata geçmiş oluyor ki bu sayede de Most Wanted’ın temelleri de atılmış oluyor.


NFS Porsche Unleashed (2000)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Milenyum çağına girmemizle beraber oyuncuların Need for Speed serisi özelinde beklentileri de giderek artıyordu. Seride karşımıza daha önce çıkan tüm oyunlar bizi o dönemlerde şaşırttı ve bir sonraki oyundan beklentiyi arttırmamıza neden oldu.

NFS Porsche Unleashed adına sahip olsa da Avrupa’da Need for Speed: Porsche 2000 adıyla, Latin Amerika ve Almanya’da ise Need for Speed: Porsche adıyla çıkış yaptı. İster Avrupa’da olun ister Latin Amerika ya da Almanya, hiç fark etmez. Oyunun adından Porsche markasına yüklendiğini anlayabiliyorsunuz. Yani oyun Porsche özelinde kurulmuş. Ama Need for Speed serisi demek yenilik demek ve tek bir markaya odaklanmak yenilik anlamına gelmez. Bunu bilen firma oyuna modifikasyon işlerini ufak ufak entegre etmeye başlıyor. Sanki firma Underground serisine kadar bir şeyler deneyelim de, tutarsa Underground serisine koyarız demiş gibi.

Grafiksel açıdan da diğer oyunlara göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. En azından arabayı sürerken çok sivri köşelere denk gelmiyorsunuz. Biraz daha oval hatların olduğunu rahatlıkla fark edebiliyorsunuz. Bir de çevresel faktörler var. Nedendir bilinmez ama ben bu oyunu oynadığım zamanlarda sanki dışarıda hep sonbahar havası var diye düşünürdüm. Kırmızı yapraklı yollardan giderken arkamızdan batan güneşin ışıkları sanırım böyle hissettiriyordu.


Need for Speed: Hot Pursuit 2 (2002)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisi içerisindeki ilk Hot Pursuit oyununun üzerinden 4 yıl geçmişti ve bu oyunun tadı hala damağımızdaydı. Bunun bilen EA sağ olsun ikinci oyunu da karşımıza koydu. Japonya hariç. Bu sefer adını değiştirip piyasaya sürmediler. Karar alıp hiç piyasaya sokmadılar. Biz Japonya’yı bir kenara bırakıp oyuna geri dönelim.

Need for Speed serisi Hot Pursuit 2 ile heyecan devam ediyor. Polis kovalamacaları artık daha zevkli. Sadece peşinize takılan polis araçları yok. Gerektiğinde destek olarak helikopter çağırıyorlar. Barikatların yanına konan çivili teller gibi birçok etken sizi durdurmaya zorluyor. Yani oldukça sürükleyici. Fakat EA Games burada bir değişikliğe yer veriyor. Yeni şeyler denemek yerine var olanı geliştiriyor. Ama bunu yaparken de bu zamana kadar çıkan en geniş araç skalasını bizlere sunuyor. NFS Hot Pursuit 2 oyununda toplamda 15 farklı araç markası ve 24 farklı araba modeli bulunuyor. Oyun modları açısından da oldukça zengin. Single Race (Tek Yarış), Be A Cop (Polis Ol), Lap Knockout (Tur Elemeli), Tournament (Turnuva), Free Run (Serbest Sürüş), Time Trial (Zamana Karşı), Delivery (Teslimat) ve Multiplayer (Çok Oyunculu) modları ile zenginlik katıyor. Fakat bu kadar çeşitliliğe rağmen bir hikaye modu bulunmuyor. Bu konudaki eksikliği de bir sonraki oyunla gidereceğiz.

dizüstü bilgisayar alırken nelere dikkat edilmeli

Need for Speed Underground (2003)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Ve karşınızda sadece Need for Speed serisini değil tüm araba yarışı oyunlarının kaderini değiştiren bir baş yapıt olan NFS Underground. Bu oyuna kadar Need for Speed serisine ait tüm oyunlarda yapılan geliştirmeler, yenilikler bu oyunda hayat buluyor desek yeridir. Çünkü serinin diğer oyunlarından çok farklı ama bir o kadar da o oyunlardaki unsurları da içeriyor.

Oyunun en büyük farklarından birisi çok lüks olan araçlar yerine daha çok günlük hayatta görebileceğimiz araçlara yer verilmiş olması. Mesela o dönem sokaklarda ve oyunda sıklıkla gördüğümüz Peugeot 206 buna en güzel örnek olacaktır. Ama asıl büyük değişiklik ise bu zamana kadar Need for Speed serisi içerisinde görmediğimiz, Underground ile hayatımıza giren hikaye modu! Yarış oyunu deyip geçmeyin harika bir hikayeye sahip. Tabi daha önceden hikayeli yarış oyununu görmememize rağmen “Ya bir yerlerden tanıdık geliyor” dediğiniz oluyor. Bunun sebebi de 2001 yılında vizyona giren Fast and Furious (Hızlı ve Öfkeli) filmi. Onun da etkisi ile NFS Underground dünya çapında 15 milyondan fazla kopya satmıştır.

Oyunda farklı yarış modları bulunuyor. Mesela daha önce Need for Speed serisi içerisinde görmediğimiz Drag yarışları ve Drift yarışları. Oyuncular arasında oldukça sevilen türlerdi. Hatta o dönemde markete giden yarış arabası tutkunları market arabalarıyla çaktırmadan drift yapar, kendi gibi birisiyle göz göze gelince de mahcup bir gülümsemeye sahip olurdu.

Son olarak arabalara değinelim. Need for Speed Underground oyununda 12 farklı araba markası toplamda 20 farklı modelle karşımıza çıkıyordu. Tabi araç modifikasyonu sayesinde aynı marka ve model arabalar bile birbirinden çok farklı gözükebiliyordu. Eğer bu nostaljik oyunu oynamak isterseniz öncesinde gaza gelmek için Lil John & The East Side Boyz’a ait olan Get Low şarkısını dinlemenizi tavsiye ederiz.

NFS Underground (2003) Hikayesi

Dikkat, burası spoiler içermektedir! Okumak istiyorsanız burayı tıklayın. Spoiler istemiyorsanız bir sonraki başlığa geçebilirsiniz.

Oyunda Acura Integra Type R model bir araçla yarış yaparken buluyoruz kendimizi. Yarışı doğal olarak kazanıyoruz ve hemen arkadaşımız Samantha yanımıza gelerek “Hayal kurmaktan vazgeç artık!” diyor. Biliyor tabi gözümüzü yükseklere diktiğimizi. Bu arada şehrin en iyi yarışçısının adı Eddie. Bu Eddie denen arkadaşın The Eastsiders adında da bir çetesi var. Yarışlara hakim bir grup. Olay bunlarda dönüyor. Biz de tabi bu algıyı yıkmak istiyoruz. Buna ek olarak Eddie’nin kız arkadaşı Melissa’ya karşı da boş değiliz. Onu da etkilemeye çalışıyoruz.

Yarışların ardı arkası kesilmezken tamircimiz TJ bize performans noktasında yardımcı oluyor. Samantha da daha çok arabanın makyaj kısmı ile ilgili tavsiyelerde bulunuyor. Tabi kendisi de boş durmuyor, yarışlara katılıyor. Hatta bir yarışını Eddie ile yapıyor ve bu yarışta kaza yapıyor. Olay yerine gelen TJ “Hay sizin yapacağınız yarışa!” diyor ve arabayı alıp bakıma sokuyor. Bu duruma sinirlenen karakterimiz de Eddie ile bir yarış yapıyor intikam için. Tabi Eddie’yi yenerse en iyi olacağını düşünüyor. Nitelim Eddie’yi yeniyor fakat o anda mekana şoförü belli olmayan bir Nissan 350Z geliyor. Onunla da yarışıyor ve kazanıyoruz. Bir de ne görelim, arabadan inen Melissa! Meğerse şehrin en iyisi oymuş ama biz onu yenince en birinci biz olmuşuz. Böyle de bir hikayesi var oyunun.


NFS Underground 2 (2004)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisi harika oyun olan Undergrond 2 ile devam ediyor. Normalde devam oyunları çok fazla beğenilmez. Hani burada kalsaydı daha iyiydi falan deriz ama Underground 2 bize bu cümleleri asla söyletmedi. İlk oyunun üstüne çok güzel bir şekilde geliştirme yaparak ikinci oyunu piyasaya sürdüler. Tıpkı God of War Ragnarok gibi. O da 2018’de çıkan oyunun üstüne çok güzel ekleme yapmıştı. Okumak isterseniz incelemesini burada bulabilirsiniz.

Gelelim NFS Underground 2’ye. İlk oyun güzeldi, ikinci oyun harika olmuş. Çünkü bariz değişiklikler yine göze çarpıyor. Mesela araç modifikasyonu konusunda ciddi anlamda detaylara inilmiş. Daha çok performans ve kozmetik parça bizleri bekliyor. Bilgisayar başında saatlerce modifiye ederdik araçlarımızı. O dönemlerde üniversite sınavına hazırlanan bir genç olarak bu oyunun kurbanı oldum ve ders çalışmadım. Tabi üniversiteyi de kazanamadım haliyle. Buradan gençlere sesleniyorum, önce dersinizi çalışın sonra oyun oynayın.

Kamu spotu kısmını da geçtikten sonra biraz daha detaylara inelim. Oyunun en güzel yanlarından birisi açık dünyada dilediğiniz gibi gezebilmek. Hatta bunu yaparken yapay zekanın size rakip olabileceğini de unutmayalım. Yolda yan yana giderken bir anda kendinizi bir yarış içerisinde bulabiliyorsunuz. Tabi bu yarışları kazandıkça çeşitli ödüllere de sahip oluyorsunuz. Bu arada oyunda 31 farklı model, lisanslı aracın bulunduğunu da belirtelim.


Need for Speed Most Wanted (2005)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Bana kalırsa NFS tarihinin en iyi 3 oyunundan birisi. Zaten diğer ikisi de Underground ve Underground 2. Most Wanted oyunundan sonra EA Games bir türlü dikiş tutturamadık desek yeridir. Bu oyuna kadar sürekli bir yükseliş grafiğine sahip olan firma, bu oyundan sonra acaba nasıl dibi görürüz diye oyunlar üretmiş resmen. Arada ufak dokunuşlar olmadı mı? Oldu ama bunlar kadar iyisi olmadı.

Gelelim NFS Most Wanted’a. Underground serisinde sadece sokakta görebileceğimiz araçlar varken Most Wanted’da ise spor arabaları da görüyoruz. Yine Underground serisinden farkı ise yarışlar gece değil gündüz olarak yapılıyor. Need for Speed serisinde daha önce de gündüz yarışlarını çoğu kez gördük ama bunun tadı bir başka. Modifiye konusunda ise Underground serisine göre bir tık sadeleştirme yapılmış.

Oyunun konusuna geçmeden önce Blacklist denen listeden bahsetmek istiyorum. Oyunun içerisinde polisler de aktif bir şekilde rol alıyor. Ama Need for Speed serisi içerisinde her ne kadar daha önceden polisleri görsek de blacklist kavramı ilk kez karşımıza çıkıyor. Oyunun geçtiği Rockport şehrinde polis yarışçıların başına ödül koyuyor. Oyun içerisinde 15 kişinin yer aldığı bu listede adımızı en üst sıraya yazdırmaya çalışıyoruz. Şimdi gelelim oyunun hikayesine.

NFS Most Wanted (2005) Hikayesi

Need for Speed serisi içerisinde yer alan NFS Most Wanted oyununun hikayesi de oldukça güzel. Fakat bu hikayenin anlatımı biraz spoiler içeriyor. Eğer ki spoiler yemek istemiyorsanız bir sonraki başlığa geçebilirsiniz. Ama merak ediyorsanız burayı tıklamanız yeterli olacaktır.

Oyuna Rockport şehrinde BMW M3 GTR kullanarak başlıyoruz. Yanımızda kız arkadaşımız Mia var ve yolun belli bir yerinden sonra Mia yanımızdan ayrılıyor. Biz ilerlerken yolumuzu Sergant Cross kesiyor ve arabamızı durduruyor. “Buraların ağası benim, bundan böyle araba yarışına izin vermem. Akıllı olun, aklınızı almayayım.” der. Tam bizi arabadan indireceği sırada telsizine bi anons gelir ve Sergant Cross gitmek zorunda kalır ama uslu durmaz. Arabamızı çizer.

Biz yolda giderken Ronnie isimli karakterle karşılaşıyoruz. Yarışmaya başlıyoruz kendisiyle ve bu yarışın galibi biz oluyoruz. Bu arada Ronnie de boş kimseler değil. Az önce bahsettiğimiz Blacklist’in 3. sırasında kendisi. Listenin birinci sırasında bulunan Razor (şerefsiz Razor olarak da geçer) Ronnie’ye kızar. Akabinde Bull ile yarışıyoruz ve yine kazanıyoruz. O da listenin ikinci sırasındaki isim. Sonra bu duruma çok kızan Razor ile bir yarışa çıkıyoruz. Ama o da ne! Aracımız arıza yapıyor. Çünkü (şerefsiz) Razor arabamızı sabote etmiş. Yarış ortasında dımdızlak kalıyoruz. Razor ve çetesi basıp giderken biz polislerin kucağına düşüyoruz.

Bir süre mahpuslarda kalan karakterimiz hapisten çıktığında onu ilk olarak sevgilisi Mia karşılar. Beraber gidip yeni bir araba satın alırlar. Artık amaç bellidir: arabayı geliştir, blacklist’te yukarı doğru tırman ve Razor’dan anahtarları al! Nitekim öyle de olur. Fakat Razor ile yaptığımız yarışı kazandıktan sonra Razor anahtarları vermek istemez. Mia sen kimin hakkını kime vermiyorsun diyerek zorla Razor’dan anahtarı alır. Razor’ın sağ ve sol kolu Ronnie ve Bull tam hamle yapacakken “şaaaaaaak!” Mia polis kimliğini çıkarır ve herkes şoka girer. Karakterimize arabanın anahtarlarını atan Mia bize kaç der, tabi biz de ortamdan hemen topuklarız. Olay yerine gelen Sergant Cross çok sinirlenir ve tüm ekiplere bizi yakalaması için talimat verir. Ama biz kaçarız.

Bu arada bu güzel hikaye aslında burada son bulmuyor. Need for Speed serisi içerisinde yer alan Carbon oyununda da devam ediyor. Ama maalesef ki aynı tadı vermeden.


zombi oyunları

Need for Speed Carbon (2006)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisini inceleme altına adlığımız bu içerikte henüz listenin yarısına bile gelmedik. NFS Carbon Need for Speed serisi içerisindeki 10. oyun olma özelliğini taşıyor. Bu arada bu içerik hazırlanırken seride kaç oyun vardır diye merak ederseniz başka yere bakmanıza gerek yok. Tam 24 oyun bulunuyor. Ama bu oyunların birçoğunu çöp gibi nitelendirebiliriz. Çünkü EA Games bir türlü Most Wanted oyunundan sonra dikiş tutturamadı ve Need for Speed serisi ciddi bir düşüşe başladı.

Normal şartlarda Need for Speed serisinde yer alan Most Wanted’ın devamı olan bu oyunun yine aynı kalitede olması beklerdik ama maalesef olmadı. Hikaye kaldığı yerden devam etse de eski tadını vermedi bize. Aynı dönemde sinemaya gelen Fast and Furious: Tokyo Drift filminin satışları arttıracağı düşünülüyordu ama beklenen olmadı.

Hikaye kısmına çok değinmeyeceğim çünkü çok kaliteli bir hikayeye sahip olduğu söylenemez. Ama oyunda mantık şu, yeni bir bölgedeyiz ve bu yeni bölgede önce kendimizi kanıtlamalı, ardından da bölgeleri tek tek ele geçirmeliyiz. Sürüş hissiyatı, görselliği, hikaye anlatımı gibi başlıkların tamamında Most Wanted oyunundan geri kaldığını düşünüyorum. Bana göre Need for Speed serisii içerisine zorla dahil edilmiş gibi.


Need for Speed: ProStreet (2007)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Bana göre Need for Speed serisi içerisinde yer alan en boş oyun bu olabilir. Hatırlıyorum da o dönemde oyunun fragmanı çıktığında heyecanlanmış, izledikten sonra da büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Yukarıdaki videoyu izlerseniz ne demek istediğimi biraz daha anlayabilirsiniz.

Yine sokaklara dönüş olacaktı, Underground ve Most Wanted oyunlarının kalitesinde olacaktı gibi açıklamaları çok okuduk. Ama önümüze öyle bir oyun koydular ki resmen deli saçması. Bantla, zımbayla tutturulmuş tamponlar, sırf sokak yarışı havasını vermek için gereksiz yere eklenmiş grafitiler, araçların daha agresif görünmesini sağlamak için yapılmış modellemeler… Hangi birini sayalım? Metacritic skoru 70. Açıkçası ben buna da şaşırdım. Çok bile vermişler. Bir gün Need for Speed serisinden bir oyun oynamak isterseniz size tavsiyem ProStreet’ten uzak durun.


Need for Speed: Undercover (2008)

Need for Speed Serisi – İnceleme

EA Black Box ekibi oturmuş bir toplantı yapmış. “Abiler biz ProStreet oyununda istediğimizi elde edemedik. Need for Speed serisi bu değil! Daha iyi bir şey ortaya koymalıyız. 12. oyun olacak bu ve bunun daha güzel olması gerekiyor.” demişler. Peki başarmışlar mı? Burun farkıyla hayır.

Aslında tema yine aynı, yarış yapalım, polisten kaçalım. Peki fark ne diyecek olursanız hemen cevap verelim. Sadece araç seçeneği. Hepsi bu. Oyunda 43 farklı markaya ait toplamda 105 farklı araç var. Yani birinden inelim, diğerine binelim. Yoksa fazla bir ekstrası yok. Zaten oyuncuların ilgisi de bu yönde oldu. Neden mi ProStreet’e göre daha kötü bir oyun. Çünkü Metacritic puanı sadece 65.


Need for Speed: Shift (2009)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Electronic Arts ekibi yine bir gün toplanmış ve kendi aralarında konuşmuşlar. “Arkadaşlar, bakın ProStreet kötüydü, Undercover ondan da kötü. Allah aşkına bir şey yapalım ve bu döngüyü kıralım!” demişler. Peki başarmışlar mı? Çok şükür evet. Çünkü ciddi bir konsept değişikliğine gidildi bu oyunla beraber.

Bundan önceki oyunlar daha çok arcade havasındaydı. Ve bir süreden sonra bu oyuncuları sıkmaya başladı. Daha sonrasında durumun ciddiyetinin farkına varan ekip arcade türünden simülasyona doğru bir geçiş deniyorlar Need for Speed serisinde. Açıkçası işe yarıyor. Cadde yarışlarından pist yarışlarına geçiş oyun eleştirmenleri tarafından beğeniliyor. Metacritic’te 65 puan alan Undercover’dan sonra 85 alarak ciddi bir başarıya imza atıyor. Ama bu eleştirmenler kısmında böyle. Oyuncular yine oyunu beğense de “Yok abi, bi Most Wanted değil.” diyor ve beklenen ilgiyi göstermiyor.

epic games haftalık oyun

Need for Speed: Nitro (2009)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisi içerisinde olan ama birçok oyuncunun adını bile duymadığı bir oyun NFS Nitro. Çünkü bu oyun Nintendo DS ve Wii özelinde çıktı. Bir yıl içerisinde zaten iki farklı NFS oyununu PC’de görmek çok mantıklı bir hareket olmazdı.

Need for Speed Nitro oyunu aynı yıl çıkan Shift’in aksine arcade tabanlı olarak karşımıza çıkıyor. Buna rağmen sadece Wii ve Nintendo DS özelinde çıktığından mıdır bilinmez ama hem Need for Speed serisi içerisinde bilinmeyen hem de oyuncular tarafından çok beğenilmeyen bir oyundu. Resmen boşa yatırım.


NFS: World (2010)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisi içine her sene bir oyun koyalım da nasıl olursa olsun diye mi düşündüler artık ne düşündüler bilmiyorum ama Need for Speed serisinin bir çöküşe girdiği belli. Tarihler 2010 yılını gösterdiğinde karşımıza NFS: World adı altında bir oyun daha çıktı. “Acaba?” dedik ama yine hevesimiz kursağımızda kaldı.

Aslında daha da beteri var. Ne biliyor musunuz? Sürekli farklı oyun türlerine de el atmaları. Arcade tarzı yaptılar, tuttu. Simülasyon tarzında yaptılar, tuttu. Sonra kimin aklından çıktı bilinmez ama NFS World MMORPG tarzında çıktı. Sıfır şaka! Ama asıl ilginç olan Metacritic puanı 65 olan bu oyunun dünya genelinde 20 milyondan fazla oyuncuya sahip olması ve 2015 yılında sunucuların kapatılması! Tamam ücretsiz yayınlanan bir oyundu ama oyun içi ödeme sistemine sahipti. E sunucular kapanınca da oyuncular bir offline mode üretip orada takılmaya başladılar. Bu arada benim beğenmediğim oyunlarından birisidir kendisi.


Need for Speed: Hot Pursuit (2010)

Need for Speed Serisi – İnceleme

2010 yılı içerisinde Need for Speed serisine NFS World ile birlikte Hot Pursuit de giriş yaptı. Bana kalırsa çok doğru bir hamle. EA yenilikçi adımlar atmak isterken oyuncular eski oyunların tadını tekrar almak istiyordu ve sonunda EA gerekeni yaptı. 1998 yılında Need for Speed serisinin üçüncü oyunu olarak karşımıza çıkan oyunu Hot Pursuit 2010 yılında da tekrar aramıza katıldı.

Tabi aradan geçen 12 yıllık zaman zarfında teknoloji ilerlemiş, oyunların grafikleri de daha iyi hale gelmişti. Doğal olarak Need for Speed Hot Pursuit de daha gerçekçi olmuştu. Zaten Hot Pursuit oyunu ile beraber de Need for Speed serisi yeniden yükselişe geçti. Oyuncular tarafından çok beğenilen oyunda eski oyunlardaki gibi bol modifiye seçenekleri yok. Fakat bu çok büyük sorun edilmedi, çünkü amaç polisten kaçmak ya da yarışanları yakalamak!


Shift 2: Unleashed (2011)

Need for Speed Serisi – İnceleme

2009 yılında çıkan Need for Speed Shift oyununu hatırlıyorsunuz. İşte Shift 2: Unleashed oyunu da bunun devamı niteliğinde. Yani yine caddelerden, sokaklardan pistlere geçiş yapıyoruz. Firma bu şekilde sanırım oyunculara “Bakın yarışlar sadece illegal olarak yapılmıyor, bu işin resmiyete kavuştuğu yerler de var.” mesajı vermek istiyor.

Yenilenen grafikler oyunun tadını bir nebze daha olsa arttırıyor. Bu oyun içerisinde toplamda 37 marka, 145 model araç var. Pist konusunda da oldukça zengin. 36 farklı pistte yarışabiliyoruz. Yarışları gündüz yapabildiğiniz gibi gece de yapabiliyorsunuz. Ayrıca en güzel özelliklerden birisi kask içi kamera özelliği. Ama aracı kullanmasını zorlaştırıyor, bilginiz olsun. 84 puan alarak yine bu oyunla da Metacritic’ten geçer notu cebine koyuyor EA.


Need for Speed Run (2011)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisi içerisinde yeni şeylerin denendiği oyunlardan birisi de Need for Speed Run oyunu diyebiliriz. Peki neler yeni olarak karşımıza çıkıyor? Öncelikle eski oyunlardan çevremizde birçok kişinin dostumuz olduğunu, bize yardım ettiğini görüyorduk. Artık yok. Tek tabanca ilerliyoruz. Ama asıl olay bu değil. Asıl büyük değişiklik oyunda San Francisco’dan New York’a kadar uzun bir yolda yarışmak ve birinci olmak. Yani uzun soluklu bir macera diyebiliriz.

Bu oyun Metacritic’ten 69 puan almış olmasına rağmen Walt Disney Studio’nun ilgisini çekmeyi başardı ve firma bu oyunu film haline getirdi. 2014 yılında Need for Speed adıyla vizyona giren film oyundan çoook daha beter çıktı. Metacritic puanı 39! Yani şöyle bir düşününce, sevgili Walt Disney Studio acaba bu oyun yerine Underground ya da Most Wanted oyununu mu film yapmak için tercih etseydin? Yazık olmuş. Son olarak oyunda 66 farklı model aracın bulunduğunu da belirtelim.

god of war serisi banner

Need for Speed Most Wanted (2012)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Yeter artık! Bitmedi mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Ama hayır sevgili okurlar, Need for Speed serisi tüm hızıyla devam ediyor. Geldik serinin 19. oyunu olan yenilenmiş Need for Speed Most Wanted’a. Hot Pursuit oyununu yenileyerek kullanıcıların beğenisine sunan firma aynı hamleyi bir kez daha Most Wanted için yapıyor. Peki sonuç ne oldu?

Sevgili Kayahan’ın Esmer Günler şarkısında geçer, “Yine bana hüsran, yine bana hasret var. Yine bana sensiz günler geçer eyvaaaah!” diye. İşte tam olarak o noktadayız. Sevgili EA, yapma! Kurban olayım bunu bir kez daha yapma. (Bu içeriğin hazırlandığı tarihlerde son çıkan oyun Need for Speed Unbound olduğu için 2022 yılının sonuna kadar EA’in aynı hatayı bir kez daha yapmadığını görmüş oluyoruz çok şükür.) Most Wanted oyuncular için bir efsanedir ve böyle bir hamlede bulunuyorsan çok daha iyisini yapman gerekir ama bırakın daha iyisini var olanın yanından bile geçmiyor. Tamam kabul ediyorum, tabi ki grafikler daha iyi ama hikaye bu kadar boş olmamalıydı. Sürüş kalitesi bu kadar kötü olmamalıydı. Bu sorunlar oyunu resmen Most Wanted kategorisinden Less Wanted kategorisine sürüklüyor.


Need for Speed Rivals (2013)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisinin sonuna yaklaşırken firmanın kendisine biraz daha çeki düzen verdiğini görüyoruz aslında. Çünkü bu oyun 2013 yılı içerisinde Yılın En İyi Yarış Oyunu seçiliyor. Kötü bir gidişatı engellemek adına güzel bir motivasyon kaynağı aslında. Ama fark ettiniz mi, bu yıla kadar neredeyse her yıl bir oyun piyasaya çıktı. Aslında var olan oyunlardaki kaliteyi koruyarak yeni bir şeyler deneseydi böylesine çalkantılı bir döneme de girmeyecekti.

Neyse, gelelim Need for Speed Rivals’a. Oyun aslında Hot Pursuit tadında. Oyunda isterseniz yarışçı olup polisten kaçıyorsunuz, isterseniz polis olup yarışanları kovalıyorsunuz. Yarışanlar puan kazanarak arabalarını modifiye edebiliyor ya da yeni araçların kilitlerini açabiliyor. Polisler ise yakaladıkça rütbe atlıyor. Bir çeşit rank sistemi diyebiliriz. Oyunda bir de plaka özelleştirme özelliği var ki fragmanda da görebileceğiniz üzere eğer ki bir oyunda güvenlikten sorumlu bir görevdeyseniz hemen adınız Ghost oluyor. Siz yapmayın olur mu?


Need for Speed (2015)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Veee sonunda Electronic Arts her sene bir oyun çıkarmaktan vazgeçti. Biraz daha alt yapımızı düzenleyelim, daha iyi bir oyunla oyuncuların karşısına çıkalım dedi. Rivals’tan iki yıl sonra Need for Speed isimli oyun piyasaya sürüldü. Amaaa ne yaparsanız yapın, bazen olmayınca olmuyor işte.

Önce PlayStation 4 ve Xbox için piyasaya sürülen oyun daha sonrasında PC için de satılmaya başlandı. Tabi ki grafikler konusunda kendisinden önce piyasaya çıkan Need for Speed serisinin diğer oyunlarından daha iyi. Fakat oynanış konusunda aynı tadı verdiğini çok söyleyemeyiz. Aslında bu oyun güzel bir hikaye ile çok daha iyi yerlerde olabilirdi. Fakat Need for Speed serisinin en çok problem yaşadığı nokta olan hikaye kısmı yine çok yavan.

Yarış oyununda ne kadar farklı hikaye olabilir ki diye düşünmeyin. Eğer ki senaryo konusunda eksiğiniz varsa bunu iyi yapanlardan destek alabilirsiniz. Çok uç bir örnek olacak belki ama bugün baktığımız zaman RDR 2’de yer alan NPC’lerin bile 80 sayfalık geçmişleri var. Yani istenince oluyor. Kaldı ki EA gibi elinde parası olan bir firma bunu rahatlıkla yapabilir. Piyasaya sürecekleri kaliteli bir oyun da zaten giderlerini rahatlıkla çıkaracaktır.


Need for Speed No Limits (2015)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisinde mobil platformlarda kendine yer bulan No Limits oyunu da 2015 yılında piyasaya çıktı. Tabi mobil oyun olduğu için çok fazla bir beklenti olmadı oyuncular tarafında. Hatta oyuncular firmanın mobil oyun çıkaracağını öğrendiklerinde cüzdanlarını çoktan hazırlamaya başlamıştı bile. Çünkü “pay to win” için herkes hazırlıklıydı.

Nitekim öyle de oldu. Firma oyunu piyasaya sürdü, oyuncular beğendi ve daha fazlası için Need for Speed No Limits oyununda oyun içi alışverişe yöneldiler. Bir nevi kazan&kazan durumu olmuştu ve herkes bu durumdan memnundu.


Need for Speed Payback (2017)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Yukarıdaki gameplay’e baktığınız zaman ne hissettiniz? Bildiğiniz Fast and Furious hikayesi gibi değil mi? Aynen öyle. Firma herhalde “Madem benzer işler yapıyoruz, o zaman neden onlardan biraz esinlenmeyelim ki?” diyerek oyuna araç hırsızlığı konusunu da dahil ediyor. Aslında güzel olmamış da değil. Fakat her güzel şeyin bir de kötü bir yanı vardır değil mi?

Kötü kısmına değinmeden önce bir başka iyi kısma değinelim. 2015 yılında gelen Online Career Mode özelliği birçok oyuncu tarafından ağır bir şekilde eleştirildi. Ghost Games yapılan eleştiri ve bedduaları iyiye çevirmek için bu özelliği oyundan kaldırdı. Tabi ki herkes çok mutlu oldu. Derken oyunu aldık ve oynamaya başladık. Aman Tanrım! Bir de ne görelim? Bir modifiye sistemi var akıllara zarar. Modifiye yapmayı resmen keyiften işkenceye çevirmişler. Sonrasında tabi olanlar oluyor ve Metacritic’ten 62 puan alıyor. Ama oyuncuların verdiği puan ise daha kötü, sadece 39.


Need for Speed Heat (2019)

Need for Speed Serisi – İnceleme

Need for Speed serisi için sona geliyoruz. Ama çok şükür idare edebilecek bir oyunla geri dönüyoruz diyebiliriz. Çünkü son dönemde çıkmış olan Need for Speed serisinin en iyi oyunlarından birisi NFS Heat oluyor. Ghost Games hatalarından ders çıkarmayı başarıyor ve oyuncuları biraz daha mutlu ediyor.

Malum önceki oyunda modifiye konusu zevkten çok işkenceye dönüşmüştü. Fakat bu oyunda slot sistemini kaldıran Ghost Games modifiyeyi daha anlaşılır bir hale getiriyor ve oyunun keyfini arttırıyor. Yarışlarınızı dilerseniz gece, dilerseniz gündüz yapabiliyorsunuz. Araç skalası konusunda da oldukça geniş. 33 farklı markadan 127 farklı araca sahip Need for Speed Heat.


Need for Speed Unbound (2022)

Need for Speed Serisi – İnceleme

İnanmayacaksınız ama Need for Speed serisi incelemesinin sonuna geldik. 25. oyun olan Need for Speed Unbound aslında firmanın yine yeni bir şeyler denemek istediği oyunlardan birisi. Çünkü gerçekçi grafiklerin yanında bize bir de anime efektleri sunuyorlar.

Oyunun grafikleri şahane. Gerçekten çok gerçekçi. Bu gerçekçiliğin yanında sunulan çizgi roman efektleri açıkçası benim hoşuma gitmedi. Allah’tan kullanmak zorunda da değilim. Hikaye yine eksi olan kısım olarak karşımıza çıkıyor. Müzikler de leş ötesi. Ama bunların yanında sürüş hissiyatı da harika. Zaten daha önceden sizin için bir Need for Speed Unbound incelemesi yazmıştım. Dilerseniz o içeriğimizde oyunun daha detaylı incelemesini bulabilirsiniz.

Sonuç olarak sizlere bu içeriği hazırladığımız tarihe kadar Need for Speed serisi içerisinde 25 oyun olduğunu görüyoruz. Zaten buraya kadar sabırla okuduysanız bu oyunlarının yarısının fena değil, yarısının da çöp olduğunu görebilirsiniz. İçlerinden sadece birkaç tanesi efsaneleşmiş durumda. Ama umarız Electronic Arts bunun üzerine bir çalışma yapar. Her sene ya da iki senede bir oyun çıkarmak yerine birkaç sene boyunca bir oyunun üstüne düşerler ve biz de yeni bir efsane ile karşılaşabiliriz.

Senelerce oyun oynadım, dergilerde ve başka sitelerde yazdım. Artık kendi deneyimlerimi ve kendi düşüncelerimi özgürce aktarabileceğim MagniGame isimli siteyi oluşturdum. Artık burada beraberiz ve özgürüz!