Sonunda Returnal inceleme içeriği ile karşınızdayım. Aslında PlayStation 5’e özel üretilen bir oyundu. Ama Returnal inceleme içeriğinde de bahsedeceğimiz üzere oyun PlayStation 5 için çıktığında özellikle grafikleri ile kendisini güzel pazarladı. Bunu gören firma da aynı ilginin sadece PlayStation özelinde olmayacağını düşünerek oyunu PC platformuna da taşımaya karar verdi.
İçindekiler
Açıkçası ben PlayStation versiyonunu oynamadım. Yani size PlayStation ve PC arasında şöyle farklar var, böyle ayrılıklar var diye bir yorum yapamam. Fakat PC versiyonunda oynarken yaşadığım olumlu ve olumsuz ne kadar yanı varsa hepsini aktaracağım. Ücretinin biraz yüksek olmasından kaynaklı Returnal incelemesini okumadan oyunu almanızı tavsiye etmem. O nedenle incelemeyi sonuna kadar okumanız doğru bir tercih olacaktır.
Yine Uzay, Yine Bir Yardım Çağrısı
Şimdi aynı oyundan bahsediyor gibi olmayayım ama daha geçenlerde incelemesini yazdığım Dead Space Remake gibi yine uzaydayız ve yine bir yardım çağrısı alıyoruz. Bu sefer yardım çağrısı Atropos adındaki bir gezegenden geliyor. Fakat yardım çağrısında değişik bir sinyal var ve bu sinyali sadece yönettiğimiz karakter Selene anlıyor. Gelen mesajı anlayan Selene atlıyor uzay gemisine ve Atropos’a doğru yola çıkıyor.
Atropos’a vardığında zorlu bir iniş yapan Selene bu iniş sonrasında her ne kadar hayatta kalmayı başarsa da gemisi ağır hasar alıyor. Yapacak bir şey yok deyip yoluna devam eden Selene biraz yürüyüş yapmaya, etrafı keşfetmeye karar veriyor. Bu yürüyüş sırasında Selene bir cesetle karşılaşıyor. Onun yanında da ses kayıtları. Ve işin ilginç yanı burada başlıyor çünkü hem ceset hem de ses kayıtları bize ait!
Dead Space Remake, The Callisto Protocol, Deliver Us Mars gibi büyük yapımların yanı sıra Disinfection gibi büyük olmayan ama uzayda geçen yapımlar arasında gözüme en ilginç gelen hikaye aslında Returnal’ın hikayesi. Kendi cesedini bulmak ve gizemi çözmek son derece ilginç bir tecrübe diyebilirim. Ama yine de yeri gelmişken belirteyim ne The Callisto Protocol, ne Deliver Us Mars, ne Disinfection ne de Returnal beni Dead Space Remake kadar heyecanlandırmadı.
Oyunda ilerlerken bulduğumuz ses kayıtları ve hologramlar sayesinde Selene ile gizemi çözmeye çalışıyoruz. Korku ögeleri ile güçlendirilen hikaye neredeyse son aşamaya kadar oldukça sürükleyici gidiyor. Fakat son kısmını ben şahsen beğenmedim. Çok kısır kalmış. Ama sona gelene kadar sürekli bir merak uyandırıyor.
Sıka Sıka İlerliyoruz!
Returnal inceleme içeriğinde çok fazla hikayeye değinmek istemiyorum çünkü hikayeye girersem spoiler vermek zorunda kalırım. Bunun olmasını da istemeyiz değil mi? İşte o nedenle daha çok oynanışa ve teknik detaylara gireceğim ki burada ele almak istediğim ilk konu oyunun türü hakkında.
NOT: Rogue-like oyunda hikaye ne arar diye düşünmeyin, oyuna hikaye çok güzel entegre edilmiş.
Steam’e göre oyun rogue-like türünde. Epic Games üzerinde ise sadece “aksiyon-nişancı” ibareleri yer alıyor. Bana sorarsanız her ikisi de doğru fakat biraz da shot ’em up türünde. Bu arada resmi web sitesinde ise herhangi bir açıklama bulunmuyor. Ama oyunun türüne ne derseniz deyin hiç fark etmez, değişmeyecek olan tek şey oynanış türü. Oyunda sıka sıka ilerliyoruz ama sürekli ölüyoruz!
Böyle deyince biraz mantıksız oldu tabi. Kim bir oyunda ilerledikçe ölmek ister ki? Ama hemen açıklayayım. Oyuna her oyunda olduğu gibi bir başlangıç noktasından hareket ediyorsunuz. Belli bir yere kadar geldiğinizde ölüp tekrar diriliyorsunuz fakat farklı bir yerde. Tabi bu da oyunun daha zor ama daha keyifli olmasını sağlıyor. Hatta oyunun ömrü de bu şekilde uzuyor. Yani oyunda sürekli aynı yerde aynı şeyi yapmadığınız için Dead Space Remake oyunu gibi çevirip çevirip oynayabilirsiniz.
Grafikler, Müzikler ve Diğer Detaylar
Oyun ilk olarak PlayStation 5’e özel çıktığında zaten herkes grafiklerinin iyi olacağından emindi. Dediğim gibi ben oynamadım, o nedenle bu konu hakkında pek bir yorum yapamayacağım. Ama ben PC bazındaki grafikleri hakkında şunu söyleyebilirim ki gayet güzel olmuş.
Ray tracing kısmında şimdilik bazı ufak sorunlar yer alıyor fakat bunlar bir güncelleme ile ortadan kalkacaktır. DLSS kısmına baktığımızda ise kusursuz çalıştığını söyleyebilirim. Oyunun içerisindeki bu harika grafikler tabi ki müzik ve ses efektleri ile de desteklenmiş. Özellikle silahların çıkarmış olduğu o tok sesler gayet güzel. Hatta ben oyunun ses ve müziklerinin grafiklere göre daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Modellemeler konusunda da oldukça başarılı bir iş çıkarılmış. Oyunun ana karakteri Selene’i Anne Beyer canlandırıyor. Zaten bir aktris olan Anne Beyer açıkçası çok başarılı ya da bilindik yapımlarda karşımıza çıkmıyor. Dolayısıyla çoğu kişi kendisini tanımıyor olabilir. Bana soracak olursanız onun yerine daha farklı isimler seçilebilirdi. Mesela ben Scarlett Johansson oyunda olsaydı isterdim. Bence daha çok yakışırdı. Ama Anne Beyer özelinde de şunu söyleyebilirim ki oyuncunun modellemesi kusursuz bir şekilde oyuna aktarılmış.
Artıları ve Eksileri
Returnal inceleme içeriğine şimdi oyunun artıları ve eksileri ile devam edelim. İlk olarak artı noktalarına bir göz atalım. Bence oyunun oynaması son derece zevkli. Yukarıda bahsettiğim gibi ölüp ardından başka yerde dirilmek güzel olmuş. En azından ezberci bir yapıda ilerlemiyorsunuz, her daim farklı bir oynanış senaryosu karşınıza çıkıyor. Hikaye konusunda da bir rogue-like oyuna göre beni tatmin etti. Çok fazla bir şey beklemezken beklediğimden fazlasını gördüm oyunda.
Sürekli bir merak durumu söz konusu. Yine bu da oyun keyfini arttıran bir özellik. Ayrıca korku unsurları da çok güzel işlenmiş. Ne çok fazla ne de çok az. Haunt Chaser oynar gibi jump scare etkilerini beklemiyorsunuz ama bir yandan da ortamdan kaynaklı gerilebiliyorsunuz. Bunlara ek olarak oyunun ses ve müziklerini yeteri kadar övdüğümü düşünerek artı kısımlarını kapatıyorum.
Şimdi Returnal incelemesinde gelelim oyunun eksi yanlarına. Bunlardan ilki oyununun sistem gereksinimleri haricinde başka problemlerden dolayı arada takılması. Sistem gereksinimleri ne diye merak ediyorsanız daha önceden hazırlamış olduğumuz Returnal Sistem Gereksinimleri Nedir? isimli içeriğimizi inceleyebilirsiniz. Yani iyi bir donanıma sahip olsanız bile oyun anlamsızca takılıyor. Tabi bir güncelleme ile düzeltilebilir bir sorun ama yine de yazmak istedim. İyi bir sisteminiz yoksa ve GeForce Now ile ben bu oyunu oynarım diye düşünüyorsanız şimdilik bu durum maalesef imkansız çünkü ben bu içeriği yazarken GeForce Now desteği bulunmuyordu. Kişisel bir zevkten kaynaklı silahların ateş etme efektlerini de beğenmedim. Maviler, kırmızılar, morlar, pembeler havada uçuşuyor. Sanki çatışmıyoruz da havai fişek patlatıyoruz. Son olarak cezalandırma sisteminin de biraz dengesiz olduğunu eklemek isterim.
Returnal Oyunu Alınır mı?
Returnal inceleme içeriğinde puanlamadan önce geldik son aşamaya. Bu oyuna para verilir mi yoksa verilmez mi? Returnal oyunu hem Steam hem de Epic Games üzerinde 599,00 TL’den satılıyor. Baştan söyleyeyim bence bu para etmez. Yani fiyat politikasının biraz dengesiz olduğunu düşünüyorum. Bana göre oyunun ederi 300,00 TL civarında. Daha fazla etmez. Ama genel olarak oyun alınır mı ona bakalım.
Oyunun oynanışı son derece güzel, sürükleyici bir yapıda olduğunu söyleyebilirim. Uzay temalı oyunlardan alıştığımız o karanlık ve gerici atmosfer çok güzel işlenmiş. Ama benim tavsiyem benim gibi bir yandan Dead Space Remake bir yandan Returnal oynayarak kendinizi uzayın derinliklerinde boğmayın, sıkılabilirsiniz. Onun yerine arada kafa dağıtmak için Hogwarts Legacy, Ready or Not ya da Need for Speed Unbound gibi bambaşka kategori ve atmosferdeki oyunlara yönelebilirsiniz.
Genel olarak oyun güzel ve keyifli ama az önce de dediğim gibi 599,00 TL etmez. İlla ki oyunu almak istiyorsanız biraz sabredin ve indirim döneminde denk getirin. Açıkçası %50 oranında indirim alacağını çok düşünmüyorum ama ne kadar uygun fiyata alırsanız o kadar iyi olur. Bunları da ekledikten sonra Returnal inceleme puanları ile içeriğimizi sonlandıralım.