Merhaba dostlar! Bugün sizlere heyecan verici bir içerikle, Street Fighter 6 incelemesi ile geldim. Dövüş sanatının efsanevi serisi, bu yeni oyunla bir kez daha sahnelere geri dönüyor. Karakterler, mekanikler ve adrenalin dolu mücadelelerle dolu bir deneyim yaşayacağınızı söyleyebilirim. Yeni nesil grafikler ve yenilikçi oynanış mekanikleriyle Street Fighter 6, dövüş severleri etkilemeyi hedefliyor. Hazırsanız, hadi dövüşe başlayalım ve Street Fighter 6 incelemesine birlikte göz atalım!
İçindekiler
Malum Street Fighter oyun serisi çok uzun zamandır hayatımızda yer alıyor. Hatta yeni jenerasyon çok hakim olmasa da benim gibi 40’lı yaşlarına yaklaşanlar ya da bu yaşlarda olanlar gayet net bir şekilde bu oyunun piksel piksel görüntülü ilk hallerini hatırlayacaktır. İlk olarak 1987 yılında piyasaya çıkan Street Fighter sayesinde ben ve benim neslim zamanının büyük bir bölümünü Atari salonlarında geçirdi. Capcom’un 1987 yılında geliştirdiği bu oyunu ne bizler ne de Capcom bugünlere kadar devam edeceğini tahmin edemezdi.
2023 yılı itibariyle Street Fighter 6 adıyla çıkış yapan oyun aslında tam olarak 6. oyun değil. Platform farklarını da ele alırsak seride 30’a yakın oyun bulunuyor. Ana oyunların sonuncusu olan Street Fighter 5 en son 2016 yılında piyasaya girmişti. Aradan geçen 7 yıl sonrasında ise yeni oyun ile karşı karşıyayız.
Çok Renkli Bir Street Fighter Dünyası
Oyunu açtığım zaman beni ilk karşılayan aslında çok canlı renklerin hakim olduğu güzel bir sinematik ekran oldu. Sadece bu renk tonları bile gerçekten yeni ve değişmiş bir oyuna girdiğinizi hissettiriyor. Neden böyle söylediğimi açıklayayım. Malum az önce de belirttim, Street Fighter serisinde 30’a yakın oyun var. Her birinde farklı karakterler olsa da belirli oyunlar aslında görüntü açısından birbirinin kopyası oluyordu. Yani görsellik aynı, içerik farklıydı. Ama Street Fighter 6 ile bunun değiştiğini net bir şekilde görmüş oldum.
Ana menüye girdiğinizde ise 3 farklı oyun modu karşınıza çıkıyor. Bunlar World Tour, Battle Hub ve Fighting Ground. Her mod birbirinden farklı. Mesela World Tour modunda kendi yarattığımız avatarlarla 3 boyutlu bir açık dünya içerisinde serbestçe gezebildiğimiz, TPS (üçüncü şahıs modu) kamera açısına sahip tek kişilik bir hikaye modu. Battle Hub ise çevrimiçi bir şekilde diğer oyuncularla toplaşıp dövüşebildiğiniz özel etkinliklerin de olduğu bölüm. Son olarak Fighting Ground ise kendinizi deneyebileceğiniz, eğitimlerin olduğu bir mod. Aslında önceki oyunlarda ne varsa hepsini tek çatı altına toplamışlar diyebilirim. Şimdi bu modlara tek tek bakalım.
World Tour
Kapakta kullanılan karakter olan Luke ilk giriş aşamasında “Hoş geldin yiğidim” diyerek bizi karşılıyor. Kendisi aslında bizim antrenörümüz. Bizi karakter yaratma ekranına yönlendiriyor ki benim bir oyunda en çok zorlandığım kısım da burası oluyor genelde. Burada yarattığınız karakter aynı zamanda Battle Hub modunda da kullanılıyor. Bunun bilgisini verince insan daha da geriliyor. Mükemmel bir karakter yaratmak için sıvadım kolları. sağ olsun geliştirici firma bol detaylı bir karakter yaratma ekranı vermiş bize. Cinsiyet, boy, ırk, bacak ve kol uzunlukları gibi bir çok faktör değiştirilebiliyor. Bu arada eli kolu uzun olsa ne olacak demeyin, oyundaki karakterinizin hareketlerini ciddi anlamda etkiliyor.
Karakteri yarattıktan sonra sevgili hocamız Luke geliyor ve “Geldi tipini ….” dercesine bir bakış atıyor, ardında da salonun kapılarını açıp bizi Metro City’e sokuyor. Şehre girdiğimiz gibi cep telefonumuzu çıkarıp bir selfie patlatıyoruz demek isterdim ama cep telefonundan görevleri öğrendiğimizi görüyoruz. GTA gibi yani. Ana görevleri bulmak çok zor değil. Haritaya baktığınız zaman bir taç simgesi ile işaretleniyorlar. Bunlara direkt olarak gidip görevleri yapabilirsiniz. Görevlerden kazandığınız paralarla mutlaka yemek yemelisiniz. Bu sayede canlılık değerlerinizi artırabilirsiniz. Bir de kazandığınız kupalar oluyor, bunları da yetenek ağacınızda kullanıyorsunuz.
Açık dünya bir oyun olduğu için rahat rahat gezebiliyoruz. Zaten çok büyük bir şehir olduğu söylenemez. Ama oyun bize otobüsü kullanma gibi bir alternatifi de sunmuş. Yürümek ya da koşmak zorunda değiliz. Ama yolda giderken gördüğünüz kişilerin yanına gidip level düzeyine bakabilirsiniz. Baktınız dişinize göre “Kardeş ateşin var mı?” diyerek ilk kavga cümlesini söyleyip dövüşü başlatıyoruz. Eskiden belirli bir yerde yapılan dövüşler artık şehrin herhangi bir yerinde yapılabiliyor. Ve siz nerede dövüşüyorsanız oradaki halk seyirci oluyor, çevrede bulunan materyaller ise güçlü yumruklarınızın etkisiyle kırılabiliyor.
Açık dünyada rahat bir şekilde geziyorsunuz dedim ama burası Street Fighter evreni, burada her an her şey olabilir. Hep siz birilerinin yanına gidip dövüş başlatacak değilsiniz. Bazen de tanımadığınız kişiler bir anda yolda önünüzü kesip dövüş başlatabiliyorlar. Son olarak World Tour kısmında eski araba patlatma görevlerinin yanı sıra serinin önceki oyunlarından tanıdığımız karakterleri hikayemize dahil etme hatta loot yapma gibi ekstra şeylerin olduğunu da belirteyim.
Battle Hub
Street Fighter 6 incelemesinde geçiyoruz Battle Hub moduna. Bu mod az önce de belirttiğim gibi çok oyunculu bir sisteme dayanıyor. Burası ufak bir alan fakat yine sağda solda gezebiliyorsunuz. PUBG bekleme alanı gibi. Ama o kadar da vasıfsız değil.
İlk olarak farklı insanların da burada olduğunu göreceksiniz. Onlarla etkileşime geçebilir ve dövüşebilirsiniz. World Tour gibi ama bu sefer gerçek kişilerle. Alan içerisinde bazı arcade makineleri göreceksiniz, buraya geldiğiniz zaman siz bir rakip bekleyebilir ya da rakip bekleyenlere dahil olabilirsiniz. Ama Capcom bizi biraz daha oyun içerisinde tutmak için birkaç ekleme daha yapmış.
Bunlardan birisi eski Capcom oyunlarını burada oynayabilmek olmuş. Street Fighter 6 oyununa girip ilk oyunları burada tecrübe edebilirsiniz. Bence güzel olmuş. İkincisi daha önce gerçekleşen online turnuvalardaki en önemli anları izleyebildiğimiz bir dev ekran. İlk aşamada güzel olsa da daha sonrasında sıkıcı gelen bir yanı var. Diğeri ise DJ’lik. Evet yanlış okumadınız, oyun içerisinde DJ olup müzik yapabileceğiniz bir alan da mevcut ki bence çok gereksiz.
Fighting Gorund
Street Fighter 6 incelemesi içerisinde ele alacağım son mod ise Fighting Ground modu. Bu mod sayesinde önceki oyunlarda bulunan çevrim dışı maçlar ve arcade modlar tek bir çatı altında toplanmış. Bu moda girerek biraz daha maziye yolculuk edebiliyorsunuz.
İçerisinde 5 farklı ana başlık var. Bunlar Arcade, Practice, Versus, Special Match ve Online. Arcade mod zaten oyunun temelini oluşturuyor. Burada yer alan karakterlerin hikayesini yapay zekaya karşı dövüşüp öğreniyoruz diyebilirim. Yapay zekaya karşı dövüşüyorsunuz çünkü bu mod tek kişilik. Karakter seçim ekranında bizi 18 temel dövüşçü karşılıyor. Ayrıca 4 farklı karakter daha aşağıdaki listeye de eklenecek. Oyun içerisinde yer alan karakterler de aşağıdaki gibi:
- Luke (Oyun başında bize kendisini hoca olarak tanıtan abi.)
- Jamie (Yeni karakter, biraz hoplamayı zıplamayı seviyor.)
- Manon (Yeni karakter. Kendisi Fransız bir balerin.)
- Kimberly (Sosyal medya bağımlısı yeni karakter.)
- Marisa (Allah affetsin kadın demeye bin şahit isteyeceğiniz Yunan savaşçısı.)
- Lily
- JP (Bu da Yüzüklerin Efendisi filmindeki Saruman’ın kopyası gibi.)
- Juri
- Dee Jay (Güzel kelime şakası.)
- Cammy (Bunu da pek güzel modellemişler.)
- Ryu (Eskilerin gözü yaşlı.)
- Honda (Ağır toplardan, eskiden Hakan’ın rakibiydi.)
- Blanca (Zamanında çok kullandım.)
- Guile (Saçına kurban olduğum.)
- Ken (Kilo almış, gözümden kaçmadı.)
- Chun-Li (Bir dönemin ergen erkeklerinin sevgilisi.)
- Zangief
- Dhalsim (Zamanında almanın yasak olduğu karakter opsiyonlarından birisi.)
Street Fighter 6 Alınır mı?
Street Fighter 6 incelemesinde sona yaklaştık. Şimdi sıra geldi bu oyuna para verilir mi verilmez mi onu değerlendirmeye. Öncelikle hemen belirteyim bu oyunun fiyatı ben içeriği paylaştığım tarihte Steam üzerinde 848,99 TL olarak geçiyordu. Yuvarlayalım 850,00 TL diyelim.
Açıkçası oyunu geçmişte tecrübe etmiş birisi olarak ben bu oyunun çıkmasından dolayı çok mutluyum. Arcade dönemlerinde bile güzel olan Street Fighter, yeni nesil oyunculara da ulaşabilmiş gibi düşünüyorum. Oyun içerisindeki grafikler oldukça güzel. Tabi kalkıp Atomic Heart, Ready or Not, God of War Ragnarok, Returnal gibi oyunların grafik kalitesini beklememek lazım. Sonuçta Street Fighter o kalibrede bir oyun değil. Ama kendi segmentine ve geçmişine baktığım zaman rahatlıkla bu oyunda grafik anlamında iyi iş çıkardıklarını söyleyebilirim.
Karakter zenginliği de hoşuma gitti. Yeni karakterlere hemen alışamadım. Malum geçmişten gelen bazı bağlılıklar var ve yeniye yer vermek biraz zaman alabiliyor. Sanırım bir süre daha eski karakterleri gördükçe daha mutlu olacağım. Ama bir yandan da ileride eklenecek olan 4 karakteri de merak ediyorum. Kim bilir, belki Street Fighter 4 oyununda gördüğümüz 7 çocuklu Türk yağlı güreşçisi Hakan gibi bir Türk karakter daha oyuna eklenir. Neden olmasın? O zaman yeni meni dinlemem alırım hemen.
Oyun modları konusunda World Tour’un biraz eksik kaldığını ama aynı zamanda gereksiz uzatıldığını da söyleyebilirim. Hoş, bu bir dövüş oyunu ve açıkçası benim çok fazla bir hikaye beklentim de yok. Benim olayım daha çok akşam işten çıktıktan sonra eve geleyim, alayım gamepadi, açayım oyunu, dalayım sağda solda kim varsa. Şaka bir yana Street Fighter 6 incelemesi içerisinde sanırım oyunu eleştirebileceğim yegane kısım da burası olur diye düşünüyorum. Yoksa oyunun geri kalanını çok beğendim.
Street Fighter 6 incelemesinin bu kısmında açıkça söyleyebilirim ki eğer sağda solda birikmişiniz varsa, benim gibi biraz geçmişi özlüyorsanız ya da sağda solda adam pataklamak istiyorsanız Street Fighter 6’ya para verilir. Gayet güzel olmuş. Ama indirim vaktinde denk getirirseniz de daha tatlı olur diye düşünüyorum. 850,00 TL iyi para. Bunları da söyledikten sonra sıra geldi Street Fighter 6 inceleme puanlarını vermeye.
+ Artıları | – Eksileri |
Nostalji yaşatıyor (Yaşı büyük olanlar için) | World Tour kısmı beklentinin aşağısında |
Karakter zenginliği | Fiyatını tam karşılamıyor |
Kendi segmentine göre iyi bir oyun |