MagniGame olarak yeni bir oyun incelemesi ile karşınızdayız. Bu kez karşımızda Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands incelemesi var. Biliyorsunuz ki Tom Clancy’s kendi içerisinde birkaç seri oyundan oluşuyor. Geçmişte oyun dünyasında büyük etki yaratmış olan Splinter Cell ve onun haricinde yakın tarihte karşımıza çıkan Rainbow Six ve Ghost Recon serileri.
Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands aslında yeni bir oyun değil. 2017 yılında piyasaya çıktı. Açıkçası çıkış aşamasında çok fazla ses getirmedi. Fakat oyunseverler tarafından zaman içerisinde oldukça beğenildi. Ubisoft’un geliştirdiği oyun diğer oyunları gibi bol manzara ve aksiyona sahip. Şimdi dilerseniz gelin Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands nasıl bir hikayeye sahip onu inceleyelim. Bu arada merak etmeyin spoiler olmayacak.
Bekle Bizi Bolivya!
Oyunun hikayesi 2019 yılında Bolivya’da geçiyor. Bolivya topraklarını ele geçiren bir uyuşturucu karteli ülkenin neredeyse tamamına yayılmış durumda. Hemen hemen her alandan ilerleyerek servetine servet katıyor. Tabi baskıcı yönetim halkın bir kısmını yıldırmış durumda. Boyun eğmiş bir kısım insan artık uyuşturucu karteli için çalışıyor. Fakat bir kısmı da bu bozuk düzene dur demek istiyor.
Uyuşturucu kartelinin adı Santa Blanca. Direnişe geçen halk ne yaparsa yapsın bu karteli bir türlü zayıflatamıyor. Çünkü Santa Blanca muhteşem bir yapılanmaya sahip. Bu yapılanma sayesinde sistemleri adeta tıkır tıkır işliyor. Santa Blanca uyuşturucu ticareti ile birlikte giderek güç kazanıyor. Tabi gücünü halk üzerinde hissettirmek için de silah gücünü kullanıyor. Ama sadece silah gücü ile değil aynı zamanda dini de kullanarak halkı etkiliyor. Halkın bir kısmı Santa Blanca’nın başındaki isim El Sueno’ya adeta tapıyor diyebiliriz.
Tabi El Sueno’ya tapanlar olduğu gibi onu devirmek isteyen vatanseverler de mevcut. Fakat az önce dediğimiz gibi güçleri tam olarak yetmiyor. Bu işi halletse halletse Amerikalılar halleder diyorlar ve hemen yardım istiyorlar. Yardım talebi olumlu yanıt alıyor ve kısa süre içerisinde kendilerine bir kuvvet gönderecekleri bildiriliyor. Bolivyalı direnişçiler tanklar uçaklar beklerken sadece 4 Amerikan askeri ile karşılaşıyorlar.
Operation King Slayer
Karşılarında sadece 4 adet Amerikan askerini gören Bolivyalılar “Ağam bizle eğlenir mi?” diye düşünüyorlar haliyle. Ama bilmedikleri bir şey var, o da bu adamlar ordu gibi maşallah. Tam bir Amerikan filmi tarzı aslında. Her neyse, Operation King Slayer adıyla giriş yapıyorlar. Aslında görevleri belli. Direnişçilere destek çıkmak, diğer insanların aklını çelmek ve sistemli bir şekilde El Sueno’yu ortadan kaldırmak. Fakat öyle kolay değil.
Bolivyalı direnişçiler başlarda çok da güvenmiyorlar bu Amerikalı askerlere. Ama birkaç görevden sonra Ya bunlar ne baba yiğitmiş böyle” diye düşünmeye başlıyorlar. Arada güven oluştukça direnişçilerin sayısı artmaya başlıyor. Sayı arttıkça Santa Blanca’ya ufak ufak zarar veriliyor. Her zarar verdiğinizde belli başlı özelliklere sahip oluyorsunuz. Örneğin siz bir yerde çatışırken artık direnişçiler size yardım etmeye başlıyor. Yani El Sueno’ya karşı organizasyonunuzu büyüttükçe biraz daha etkili oluyorsunuz.
Diyeceksiniz ki “Kardeşim bu adamların ülkesinde hiç güvenlik güçleri yok mu? Onlar armut mu topluyor?”. Armut değil ama rüşvet topluyorlar diyebiliriz. Çünkü El Sueno ülkenin güvenlik güçlerini de kendisine katmış. Dolayısıyla dilediği yerde dilediği gibi davranabiliyor. Yani oyun içerisinde sadece Santa Blanca üyelerine değil aynı zamanda ülkenin güvenlik güçlerine de bir direniş sergilememiz gerekiyor.
Oyunda Küçük Sürprizler Var
Ubisoft oyunu yaparken oyun içerisine küçük sürprizler de eklemiş. Bunlardan biraz bahsedeceğim fakat spoiler olarak kabul ederseniz bu kısmı okumadan bir alt başlığa geçebilirsiniz. Neyse geçelim bu sürpriz içeriklere.
İlk olarak Tom Clancy’s serisi oyunlarından tanıdığımız Sam Fisher’dan bahsetmek istiyorum. Kendisini oyunda görüyoruz. Koskoca Sam Fisher bizden yardım istiyor. Fakat kendisini görebilmeniz için bazı şeyleri doğru yapmanız gerekiyor. Bildiğiniz gibi Sam Fisher karakteri gece görüşü gözlüğünü takar ve gece karanlığında sinsi sinsi hareket ederdi. Bu oyunda da kendisini görebilmek için aynısını yapmamız gerekiyor. La Cruz bölgesini keşfederken kendisini görebilirsiniz. Bu arada bu güncelleme 2018 yılında geldi. Güncellemenin ardından Sam Fisher keşfedilince birçok yerde “Yeni bir Splinter Cell oyunu gelecek!” dedikodusu yayılsa da bu hala gerçekleşmedi.
Oyunun içerisinde bir hayalet bulunuyor. Bataklık bölgesinde anne ve çocuğu çamaşır yıkıyor fakat bir şekilde çocuk ortadan kayboluyor ve asla geri dönmüyor. Hayaleti hariç. Hayaletin bulunduğu bölgeye gittiğiniz zaman uzaktan çocuğu görüyorsunuz fakat kovalamaya kalkıştığınızda ortadan yok oluyor. İlginç bir detay olmuş.
Oyunun en çok lanet ettiren sürprizlerinden birisi Predator. Evet, filmden tanıdığımız Predator. Ormanın içerisinde bir görevde kendisini öldürmemiz gerekiyor. Fakat oldukça zor. Bir bakıyorsunuz orada bir bakıyorsunuz başka yerde. Adeta G.O.R.A. filmindeki Garavel Usta gibi “Hooop! Nasıl tak diye buradayım?” dercesine dalga geçiyor bizle. Kendisini öldürmek çok zor. Şimdiden kolaylıklar dileriz.
Tabi ki sürprizler bu kadarla sınırlı değil. Ubisoft ince eleyip sık dokumuş diyebiliriz. Oyunun içerisinde Assassin’s Creed mimarisinden tutun Yeti’ye, gizli düğmelerden tutun da Matrix’e kadar birçok gönderme var. Açıkçası bu tarz küçük dokunuşlar oyuncular tarafından da çok seviliyor. Ama Ubisoft bu oyunda bunları çok güzel işlemiş diyebiliriz.
Oynanış Ne Kadar İyi?
Buraya kadar Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands hakkında hikayesinden ve oyun içerisine yerleştirilmiş olan sürpriz yumurtalardan bahsettik. Şimdi geldi oyunun oynanış mekaniklerine ve ince detaylarına. Bana sorarsanız oyun çok zor bir oynanışa sahip değil. Predator görevi hariç. Yani oyun mekanikleri oldukça iyi. Silahların hissitayını da ben beğendim. Ne çok kötü ne çok iyi.
Oyunu isterseniz single player olarak isterseniz arkadaşlarınızla Co-Op olarak oynayabilirsiniz. Kendi başınıza oynadığınız zaman oyun size 3 ekip arkadaşı veriyor. Yani 4 kişilik ekiple ilerliyorsunuz. Size verilen ekip arkadaşlarınızla da dilediğiniz gibi ilerleyebiliyorsunuz. Komutları vermek size kalmış. Fakat aktif olarak kullanırsanız o zaman daha çok keyif alabilirsiniz. Arkadaşlarınızla Co-Op olarak oynamak isterseniz o zaman da beraber aynı görevleri yaptıkça aslında aynı save dosyasına sahip oluyorsunuz. Ama siz ya da arkadaşınız kendi başına ilerlerse diğeri o görevi yapmadığı için tekrar yapmak zorunda kalacak.
Açıkçası ben her iki türlü de oynadım. Arkadaşlarla birlikte oynarken ayrı bir keyifli yalnız oynarken ayrı bir keyifli. Sanırım hikayesi beni içine çektiği için her türlü zevk aldım diyebilirim. Ama bir önerim olacak. Arkadaşlarınızla beraber oynarken mutlaka gizlilik gerektiren yerlerde gizlice ilerleyin. Yoksa iki kişi gizlice karakol çevresinde konuşlanırken birisinin helikopter ile tepeden inmesini, diğerinin araçla içeriye dalmasını istemezsiniz. Çünkü fark edildiğiniz anda çevre karakollardan ya da yakındaki çete üyelerinden destek geliyor ve işiniz zorlaşıyor.
Özelleştirmeler Güzel Olmuş
Oyunda karakter ve silah özelleştirme mevcut. Karakter özelleştirmenin oynanışa hiçbir etkisi yok. Sadece kozmetik amaçlı yapılmış. Silah özelleştirmesi ise oynanışa etki ediyor. Hatta bir güzel yanı daha var, bahsetmemek olmak. Kullandığınız silahların zamanla boyası dökülüyor. İnce ama güzel bir detay olmuş. Oyuna biraz daha gerçekçilik katmış. Ayrıca bununla ilişkili olan bir yetenek ağacı da söz konusu. Kazandığınız yetenek puanlarını doğru yerlere harcayarak daha keyifli bir oynanışa sahip olabilirsiniz. Yetenek ağacı da 6 ana bölümden oluşuyor. Bunlar silah, drone, fizik, eşya, takım ve isyancı birlikleri. Her birinin içerisinde kritik noktalar mevcut.
Oyun çok geniş bir açık dünya haritasına sahip. Bir noktadan bir noktaya ilerlemek bazen kanser edebiliyor. Özellikle Bolivya coğrafyasını düşünecek olursak dağlık alanlar Assassin’s Creed Odyssey gibi çıldırtabiliyor. Bunu aşmanın en güzel ve en basit yolu helikopter kullanmak. Üstelik sürüş mekaniği de o kadar zor değil. Ama ben arabaya binip gitmek isterim derseniz o ayrı. Araçların sürüş mekanikleri de gayet iyi. Fakat uzun yollarda bir yerden bir yere gitmek çok vaktinizi alabiliyor. Bu arada araçlarda özelleştirme yok. Fakat silahlı bir helikopter bulabileceğiniz gibi silahsız helikopterler de bulabilirsiniz. Yani çeşitlilik çok.
Oyunun Artıları ve Eksileri
Birçok yerde senaryonun yetersiz olmasından bahsedilmiş fakat ben bu şekilde düşünmüyorum. Açıkçası ben oynarken baya keyif aldım. Ama canımı sıkan noktalar da olmadı değil. Örneğin hikayenin ilerlemesi için kartel üyelerinin teker teker öldürülmesi gerekiyor. Fakat Ubisoft, artık sıkmadı mı bu sistem? Hangi Ubisoft oyununa el atsak aynı mantık çıkıyor. Ortada bir Big Boss, onun altında yan boss’lar ve onların da altında küçük boss’lar. Assassin’s Creed, Ghost Recon, Far Cry… Hep aynı mantıkla ilerliyor. Bence Ubisoft’un artık bunu biraz daha değiştirmesi ya da geliştirmesi gerekiyor.
İkinci konu ise yapay zeka. Oyunu ne kadar zor seviyede oynarsanız oynayın birisini uzaktan keskin nişancı tüfeğiyle vurduğunuz zaman onun hemen 3-5 metre yakınındaki adam asla fark etmiyor. Ama arabayla ya da helikopterle bir yerden bir yere giderken çete üyeleri hemen fark edebiliyor sizi. Bu biraz garip değil mi? Yani mesela oyundaki güvenlik güçlerine ait helikopteri çalarak ilerliyorsunuz fakat haritanın diğer ucundaki çete üyelerinin bulunduğu mekanın üstünden geçerken sizi fark ediyorlar. Gerçekten mi? Bunun yerine keşke vurulan adamları fark etseniz.
Şimdi normal çatışmada çok fazla sizi zorlayan bir faktör yok. Fakat o Predator görevinde hiç de öyle olmuyor. Co-Op da girseniz single player da girseniz bitmek bilmiyor. Tekrar üstüne tekrar. Bir ara sorun acaba bende mi, ben mi yanlış bir şey yapıyorum diye açtım YouTube’dan video izledim. Herkes aynı sıkıntıyı yaşamış. Ne vardı bu kadar kanser edecek sevgili Ubisoft? Bu arada itirafta bulunayım oyunda Predator görevi zorunlu görevlerden birisi değil, yan görev. Kaç kere denediğimi bilmiyorum ama geçemediğim için pes ettim ve oyunu %100 tamamlayamadım maalesef.
Oyunun haritasına da değinecek olursak çok geniş bir harita olduğunu söyleyebiliriz. 21 farklı bölgeden oluşuyor. Öyle küçük de değil. Koca koca bölgeler. Tabi her bölgenin de yapısı birbirinden farklı. Coğrafi özellikler çok güzel işlenmiş. Karlı dağların tepesindeysek soğuk havayı, alt kısımlardayken tropik havayı güzel hissettiriyor. Hatta bataklık kısmına geldiğinizde de ruhunuz daralıyor. Zaten haritada bulunan yerleri görsellerle aktarabilmeyi sanırım en iyi Ubisoft yapıyor.
Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands Alınır mı?
2017 yılında çıkan bir oyuna göre güncel fiyatı biraz fazla. Fakat zaman zaman özellikle Steam’de indirime girdiğini görebilirsiniz. İndirim dönemlerinde denk getirip almak daha mantıklı olacaktır. Hikayesi ve grafikleri ile ödeyeceğiniz parayı hak ediyor. Güncel fiyatını merak edenler için yazayım, genel olarak 225 TL bandından satılıyor. Fakat indirim zamanında 50-60 TL aralığında bulabilirsiniz.
Bu arada oyunda Türkçe dil desteği maalesef mevcut değil. Fakat internet üzerinden yapacağınız ufak bir araştırma sonucunda resmi olmayan Türkçe yamaya ulaşabilirsiniz. Eğer ingilizce bilmiyorsanız Türkçe yapmanızda fayda var, hikayedeki ince detayları kaçırmak istemezsiniz.
Çete çökertmeli, gizlilik kasabildiğiniz hatta arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz oyunlar arıyorsanız Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands size uygun olacaktır. Bu arada oyunun bir de devamı mevcut. Tom Clancy’s Ghost Recon Break Point oyunu ikinci olarak karşımıza çıkıyor. İlerleyen zamanlarda onun da incelemesine sitemizde yer vereceğiz.
Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands – Sistem Gereksinimleri
| Minimum Sistem Gereksinimleri | Önerilen Sistem Gereksinimleri |
| İşletim Sistemi: Windows 7 SP1, Windows 8.1, Windows 10 (Sadece 64 bit versiyonu) | İşletim Sistemi: Windows 7 SP1, Windows 8.1, Windows 10 (Sadece 64 bit versiyonu) |
| İşlemci: Intel Core i5-2400S @ 2.5 GHz veya AMD FX-4320 @ 4 GHz ya da eşit değerlerde bir işlemci | İşlemci: Intel Core i7- 3770@ 3.5 GHz veya AMD FX-8350 @ 4 GHz ya da daha iyisi |
| Bellek: 6 GB RAM | Bellek: 8 GB RAM |
| Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX660 veya AMD R9 270X ya da 2GB VRAM’e sahip daha iyi bir ekran kartı) | Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX970/GTX 1060 veya AMD R9 390/RX480 ya da 4GB VRAM’e sahip daha iyi bir ekran kartı |
| Depolama: 50 GB kullanılabilir alan | Depolama: 50 GB kullanılabilir alan |
Sonuç olarak, Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands, taktiksel nişancılığın doruk noktasını sunan heyecan verici bir deneyim sunuyor. Bu açık dünya oyunu, sizi Bolivya’nın tehlikeli ve kaotik bir uyuşturucu karteli tarafından ele geçirilen dünyasına götürüyor. Oyun, takım arkadaşlarınızla birlikte görevleri planlamanızı ve gerçekleştirmenizi gerektiriyor. Dilediğiniz taktiği kullanarak, sessiz ve ölümcül bir keskin nişancı olarak düşmanları tek tek saf dışı bırakabilir veya büyük çatışmalarda patlayıcı eylemlere karışabilirsiniz. Ayrıca, açık dünya ortamında istediğiniz şekilde keşif yapabilir ve yan görevleri tamamlayabilirsiniz.
Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands oyununa dair sizlere aktarmak istediklerimiz bu kadardı. Bu arada oyunun puanlarına geçmeden önce hemen aktaralım, sitemizde Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands oyunundan sonra çıkmış olan Breakpoint oyununun incelemesini de bulabilirsiniz.
