Merhaba zombi avcıları! Bugün sizlere Dead Island 2’nin nefes kesen dünyasına adım atıyoruz. Hayatta kalma becerilerinizi test etmek ve kıyametin ortasında heyecan dolu bir maceraya atılmak için tam da doğru yerdesiniz. Zombi kıyametiyle dolu bu adada, güneş, kum ve kanlı mücadelelerin bir araya geldiği bir cenneti bulacaksınız. Göz alıcı manzaraların arasında süren hayatta kalma mücadelesiyle birlikte, size zorlu bir görev düşüyor: Kendinizi, zombi istilasından kurtarmak ve hayatta kalmak. Hazırsanız, Dead Island 2 İnceleme içeriğini okumadan önce çantalarınızı doldurun, silahlarınızı hazırlayın! Çünkü bağımlılık yaratabilecek bir atmosfere doğru giriş yapıyoruz.
Acısa da Öldürmez
Dead Island 2 inceleme içeriğine ilk olarak oyunun hikayesi ile başlayalım. Oyunun hemen başında uçağa yetişmeye çalışan bazı karakterleri görüyoruz. Sinematik olarak gösterilen bu kısımda dikkati çeken ilk şey etrafın yıkık dökük ve zombilerle dolu olması. Bir şekilde uçağa yetişen karakterler artık kurtulduklarını düşünüyorlar. Yüzler gülerken uçakta bulunan bir zombinin birisini ısırması ile işlerin rengi değişiyor ve uçak düşmeye başlıyor.
Bu esnada oyun bizden sinematikte bize gösterdiği karakterlerden bir tanesini seçmemizi istiyor. 6 farklı karakter var. Her birinin de kendisine has özellikleri var. Kendinize yakın hissettiğiniz karakteri seçiyorsunuz ve sinematik kısım bizi artık oyunun içine dahil ediyor. Uçakta hayatta kalmayı başaran yolculardan birisiyiz ama durumumuz da çok iyi değil. Yaralı bir şekilde önce sağlık malzemeleri bularak kendimizi tedavi etmek, ardından bir silah bulup kendimizi koruma derdindeyiz. Uçağın dışına çıktığımızda ise gökyüzüne atılan işaret fişeklerini görünce bizden başka kurtulanların da olduğunu anlıyoruz ve onları bulmak için yola koyuluyoruz.
İlk olarak bulduğumuz isimlerden birisi daha önce uçakta da gördüğümüz oyunun ünlüsü Emma Jaunt oluyor. Yanındaki iki kişi ile beraber hayatta kalmış kendisi. Sağ kalanlardan birisi sağır olmuş, diğeri ise biraz panik bir arkadaş. Tüm bunların haricinde bir de enkaz altında kalan bir abi var. Abiyi enkaz altından kaldırmak istiyoruz ama o kadar da kuvvetli değiliz. Yanımızdakiler de fıs çıkıyor. Tam o esnada zombiler yavaş yavaş gelmeye başlıyor ve Emma bize bu sırada evinin adresini veriyor ve dilediğimiz zaman gelebileceğimizi söyleyerek topukluyor.
Biz Anadolu çocuğuyuz, var mı öyle garibanı yarı yolda bırakmak diyerek enkaz altındaki abiyi ve kendinden geçmiş olan eşini korumak için ilk zombi savaşımızı veriyoruz. Zombileri bir bir öldürdükten sonra enkaz altındaki abiye ve eşine dönüyoruz. Abinin durumu kritik, eşi ise daha zor durumda. Dur bi su içirelim diyoruz ki yenge bizi ısırıyor!
Dead Island 2 ile Anatomi 101
Yengenin bizi ısırması ile enfekte olacağını düşünen karakterimiz Emma belki yardım eder düşüncesiyle onun evine doğru yola çıkıyor. Normal şartlarda ısırılan bireyler hemen zombileşse de karakterimiz saatler geçmesine rağmen zombi olmuyor. Bana bir şey olmuyor moduna giren karakterimiz bir şekilde yetkililere ulaşmayı başarır.
Yetkililere “Aradığınız kan benim, ben zombi olmuyorum!” deyince onlar da “Koş gel, bize senin kanın lazım.” diyor. Bu şekilde oyunun hikayesine sağlam bir adım atmış oluyoruz ki ben burada anlatmayı kesiyorum. Çünkü oyunu oynamak isteyenlere kötü bir spoiler sürprizi yapmak istemiyorum.
Dead Island 2 incelemesinde burada değinmek istediğim bir şey var. Oyunda malum sürekli olarak zombilerle savaşıyoruz. Ama burada çok önemli bir detay var. Oyunun geliştiricileri çok uzun bir süre insan anatomisine çalışmışlar. Bu ne demek oluyor? Oyunda savaştığınız zombinin bir yerine vurduğunuzda normal bir insan nasıl bir hasar alıyorsa oyunda da zombi aynı şekilde hasar alıyor. Örneğin bir şekilde yere düşürdüğünüz zombinin kafasına sağlam bir tekme atarsanız zombi artık aramızdan ayrılıyor. Açıkçası ben bunu çok beğendim. Ha uygular mıyım? Orası şüpheli. Çünkü gerçek hayatta anatomi dersini 3 senede anca geçtim. Oyunda da çok iyi olacağımı sanmıyorum.
Silahlar, Müzikler, Daha Neler Neler
Oyunda silah çeşitliği çok fazla. Fakat bu silahların bir sıkıntısı var, bitirici hareketleri çok az. Yani biraz daha çeşit olsaymış iyiymiş diyeceğim ama oynarken aynı zamanda sürekli olarak silah değiştirdiğim için çok da bir sıkıntı çekmedim.
Silah deyince aklınıza direkt olarak ateşli silahlar gelmesin. Katanadan beyzbol sopasına, balyozdan baltaya, topuzdan dikenli sopalara kadar birçok şeyi silah olarak kullanabiliyorsunuz. Benim saydığım 36 farklı silah türü var. Her birini kullanması oldukça zevkli. Hatta oyunun bazı aşamalarında sırf silah denemek için zombilere sataştığınız bile oluyor, yalan yok.
Dead Island 2 incelemesinde değinmek istediğim bir diğer konu ise oyunun açık dünya olup olmadığı. Bunu neden söylüyorum diye soracak olursanız bazı yerlerde oyunun açık dünya haritasına sahip olduğunu iddia eden açıklamalar var. İddia diyorum çünkü öyle bir durum söz konusu değil. Epic Games üzerinde Dead Island 2 için herhangi bir “açık dünya” ibaresi yok. Zaten bölüm bölüm ilerleyen bir oyun olduğu için açık dünyaya sahip dememiz doğru olmaz.
Geçelim müziklere. Ben oyunun müziklerini çok beğendim. Dead Island 2’nin belki de en çok beğendiğim kısımlarından birisi olabilir. Rock müzik ağırlıklı olmasına karşın bu kategorinin dışında olan müzikler de oldukça güzel ve eğlenceli.
Son olarak grafiklere bakalım. Grafikleeeer? Eh işte. Öyle çok güzel grafiklere sahip diyemem. Hani böyle bundan 3-4 yıl önce piyasaya çıksaydı “Vay be, bu grafikler gerçekten harika!” falan diyebilirdim ama biraz old school geldi bana. Hoş 2014 yılında geliştirilmeye başlandığı için biraz eski kalmış olabilir. Ama öyle çok da kötü değil, oynattırıyor kendisini.
Artıları ve Eksileri
Dead Island 2 inceleme içeriğinin sonlarına doğru yaklaşırken her zaman olduğu gibi oyunun artılarına ve eksilerine de bir değinmek gerek. İlk olarak oyunun mizahi dilini beğendim. Özellikle kara mizah kısımları gayet güzel. Yukarıda da bahsettiğim üzere silahların çeşit çeşit olması, insan anatomisine çalışmaları sonucu biraz daha gerçekçi hasar verebilmemiz ve müzikleri oldukça güzel.
Fakat tüm bunların yanında eksi yanları da var. Mesela oyunun fiyatı. Epic Games üzerinde 429,00 TL’den satılan oyunun bu fiyatı hak ettiğine çok inanmıyorum. Çünkü eski moda grafikler, kısa süreli oynanış süresi yetersiz kalmasını sağlıyor. Oynanış süresi ne kadar diye merak ediyorsanız yeri gelmişken açıklayayım. Ana hikaye 15,5 saatte, yan görevlerle birlikte 22 saatte bitiyor. Ama ben %100 olmadan rahat edemem derseniz o zaman 36 saate kadar ulaşabiliyor bu süre. Bunları da açıkladıktan sonra geçelim Dead Island 2 inceleme puanlarına.
| Artıları | Eksileri |
|---|---|
| + Mizahi bir dile sahip olması | – Gereksiz yüksek fiyatı |
| + Silahların çeşitliliği | – Silahların bitirici hareketleri |
| + Anatomiye uygun hasar verme | – Çok yakın kamera açısı |
| + Müziklerin kalitesi | – Eski moda grafikleri |
| – Kısa oyun süresi |
